Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aynı ankette, gelecek 12 ay için TÜFE beklentisi yüzde 7.71, ÜFE beklentisi ise 6.68'ydi. Bu sonuçlar ise MB anketiyle paralellik sergiliyordu. Şimdi bu son gelişmeyle elbette bekleyişler değişecek. Enflasyonun nedenlerini doğru biçimde saptamadan mücadele etmek olanaksızdır. Malum, enflasyon ya talepten kaynaklanır, ya da maliyetlerden. Enflasyon maliyetlerden kaynaklanıyorsa, ekonomi yönetimi iyiden iyiye talebi bastırırsa hem kaynak dağılımını çok olumsuz etkiler, hem de çok ciddi bir durgunluk, ya da işsizlik sonucuyla baş başa kalır. Öte yandan talep kaynaklı bir enflasyon, maliyet kaynaklı sanılır, gelir-fiyat baskısıyla frenlenmeye çalışılırsa, önce kârlar patlar ve hiç de etkili sonuçlar elde edilmez. Demek ki, enflasyonla mücadelede yanlış yapmamak gerekiyor. Enflasyon verileri açıklandı. Tüketici fiyatları ağustos ayında yüzde 0.44 gerilerken, üretici fiyatları da yüzde 0.75 geriledi. Açıklama öncesi Merkez Bankası'nın yaptığı (80 kadar gözleme dayanan) ankete göre TÜFE'nin ağustos ayında yüzde 1 kadar artması bekleniyordu. İlginçtir, CNBC-e'nin 24 banka ve aracı kurum arasında yaptığı ankete göre ise tüketici fiyatlarının (TÜFE) yüzde 0.43, üretici fiyatlarının da (ÜFE) yüzde 0.09 oranında artacağı tahmin ediliyordu. Bir süredir enflasyonun özellikle yüksek kalmasındaki etmenlerde talebin öne çıktığı görülüyor. İlk bakışta üretici fiyatlarının yüksek çıkıp tüketici fiyatlarının daha makul çıkması enflasyonda maliyet baskısının olduğu izlenimi verse de, TÜFE kendi içinde incelendiğinde manzara değişiyor. Ana harcama grupları itibariyle, en yüksek artış yüzde 1.94 ile ev eşyası grubunda gerçekleşmiş. Sağlıkta fiyatlar yüzde 1.64, konutta yüzde 1.18, eğlence ve kültürde yüzde 0.96, lokanta ve otellerde yüzde 0.73, eğitimde yüzde 0.40 ve ulaştırmada yüzde 0.04 artmış. Alkollü içecekler ve tütünde yüzde 0.01, haberleşmede yüzde 0.57, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0.58, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1.21 ve giyim ve ayakkabıda ise yüzde 6.92 düşüş gerçekleşmiş. Demek ki, enflasyondaki düşüş büyük ölçüde mevsimsel. Ev eşyası, talebin hâlâ canlı olduğunu gösteriyor. Talep hâlâ canlı Tabii bir de beklentilerden beslenen enflasyon türü var. Ancak bizce tek başına bekleyişler enflasyonun kaynağı olamaz. Önemli olan her iki etmenden birinin (yani ya talep, ya maliyetlerin) var olması durumunda, bekleyişler enflasyonu besleyen unsur haline gelir. Ancak, bekleyişler olmadan da enflasyon oluşamaz. Enflasyona talep elverdiğine göre, talebi canlı tutan etmenleri kavramak gerekiyor. Bu etmenler ise ortada. Birincisi, faizlerdeki hızlı düşüş. Bu, uzun vadeli kredili satışlara elverdi ve dayanıklı tüketim malları talebi son iki yılda patladı. İkincisi ve daha önemlisi, döviz kurunun önemli bir psikolojik gösterge olması. Düşük kur tüketimi teşvik ediyor. Nihayet, kamu harcamalarına dikkat etmek gerek. Faiz dışı harcamalar reel olarak sürekli artıyor.Özetle, bu son veri bizi gereksiz bir iyimserliğe sevk etmemeli. Talep hâlâ canlı. Sadece maliyetlerden kaynaklanan etki (kur ve petrol fiyatı) ortadan kalktı. Bekleyişler de umarız bu verilerden etkilenir. Bekleyişler kırılmalı Cari dönem Gözlem sayısı Standart sapma Aritmetik ortalama Uygun ortalamaAğustos-06 1 80 0.31 1.06 1.03 Beklentisi 2 68 0.28 1.02 1.01 Ağustos-07 1 80 1.67 8.30 7.98 Beklentisi 2 67 1.52 8.17 7.94 hgunes@milliyet.com.tr