Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Piyasaların etkilenmemesi önemli bir politika değişimi olmayacağı varsayımına dayanıyor. Ancak bu konuda piyasalar yanılıyor olabilir. Hükümet uzun süredir izlenen para politikasına ilişkin şikâyetlerden bunalmış durumda. Öte yandan, MB gibi önemli bir bürokratik noktaya egemen olmak istediği açıkça görülüyor. Merkez Bankası (MB) Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin görev süresi dolmak üzere. Hükümetin ise Serdengeçti'yi değiştirmek istediği, kendisine daha yakın bir kişiyi buraya getirmek istediği artık açıkça biliniyor. Piyasalar da böylesi bir gelişmeyi satın aldı bile. Pek bir değişiklik de olmadı. Şimdiye dek gerek IMF gibi kurumlardan, gerek piyasalardan çekindiği için hükümet bu arzusunu açığa çıkaramıyordu. Anlaşılan, şimdi bu çekingenliği üzerinden atmış. Haber ne derece doğru bilinmez ama, Başbakan tekstil sektörünün temsilcilerinin şikâyetlerini dinlerken, teselli olarak MB yönetiminin, dolayısıyla izlenen politikanın değişeceğini belirtmiş. Habere göre, Başbakan Erdoğan MB'nin özerk olduğunu, müdahale edemediklerini, yönetim değişince izlenen politikanın da değişeceğini söylemiş.Demek ki, izlenen politikayı değiştiremeyince, yönetim değiştirilerek bu gerçekleştirilecek. O zaman nerede kaldı MB'nin bağımsızlığı?İzlenen para politikasıyla ilgili şikâyetler genellikle iki noktada odaklanıyor. Biri faizlerin yüksekliği, diğeri de döviz kurunun düşüklüğü. Her iki şikâyet de haklı olabilir. Fakat, hükümet bu bahaneyle başkanı değiştirir, sonunda siyasi bir atama yaparsa büyük bir hata yapmış olur. Çünkü hem MB bağımsızlığı delinmiş olur, hem de hükümetin kredibilitesi düşer. Öte yandan, MB'nin kredibilitesi darbe yiyeceği için enflasyon hedeflemesi politikası da sıkıntıya girer. Kaldı ki, izlenen politikalarla ilgili olarak hükümet ile MB arasında şimdiye dek ciddi bir tartışma ve çözüm arayışı ele alındığı görülmedi. Hükümet çekiniyordu Faizleri indirmek elbette mümkün. Üstelik, şimdiye dek MB'nin izlediği para politikası aşırı sıkıydı. Nitekim, geçen birkaç yıl hedeflenenden daha düşük enflasyon elde edildi. Ayrıca sıkı para politikası enflasyonun özellikle dışsal nedenlerden ve maliyetlerden kaynaklandığında göreli fiyatları değiştirse de, enflasyon üzerinde daha az etkili oldu.Bununla beraber, faizler artık büyük ölçüde düşürülemez düzeye geldi. Hizmet sektöründeki fiyat katılıkları ortada. Öte yandan, veriler gösteriyor ki, enflasyonda hızlı düşüş süreci de durdu. Kısacası, faizler üzerinde yapılabilecekler sınırlı hale geldi.Kuru yükseltmek ise, deveye okyanusu atlatmak gibi bir şey. O denli sıcak para giriyor ki, piyasadan döviz alarak kuru yükseltmek mümkün olmuyor. Kuşkusuz daha fazla döviz alınmalı. Ancak kuru yükseltmek için mutlaka farklı tasarımlar gerek. Üstelik insana sorarlar; her kurdan şikâyet geldiğinde "Dalgalı kur var, yapılabilecek bir şey yok" dedikten sonra, MB Başkanı'nı sırf kur düşük kaldı diye değiştirmek çelişkili olmaz mı?Bu hükümetin baştan beri ortaya koyduğu tek politika, IMF'nin dediklerini harfiyen yapmak oldu. MB de bunun dışına çıkmadı. Dolayısıyla, hükümet para politikası bahanesine sığınmamalı. Yapılan sadece siyasal bir atama gözüküyor. hgunes@milliyet.com.tr Politika değişiklikleri?