Krizin koşulları belli. Mali sistemde kırılganlıklar olacak. Ciddi bir cari açık olacak. Ya da çok büyük boyutta bir dış borç. Yüksek bir kamu açığı, ya da çok ciddi boyutta bir kamu borcu olacak. Yani kriz ya kamu açığından ve enflasyondan kaynaklanacak, ya da dış açıktan ve dış borçtan. Yahut da her ikisinden. Birkaç gün önce büyük bir Fransız bankasının üç ekonomistiyle Türkiye'yi konuşuyorduk. Kıdemli olanı "Önce krizi konuşalım" deyince, ben 2001'i kastediyor sandım. Meğer bu mayıs ayında olanları kastediyormuş. İtiraz ettim: "O kriz değildi. Kriz 2001'deydi" dedim. O da bana karşı çıktı, "Mayısta olanları biz kriz olarak görüyoruz" dedi. Oysa Türkiye ekonomisinde 2001'de bu illetlerin hepsi vardı. Fakat şimdi cari açık hariç, hiçbiri yok. Mali sistem reforme edildi. Kamu açığı yerine bütçe fazlası var. Kamu borcu milli gelir içinde hızla düşüyor. Özelleştirme büyük ölçüde yapıldı. Reformların çoğu tamamlandı. 17 çeyrektir büyüme hızı yüksek... Bununla beraber mayısta yaşananlar küçümsenmemeli. Dışarıdan kaynaklandı diye göz ardı edilmemeli. Mayıs-haziran arası döviz kuru yüzde 20 değer kaybederken, TL faizler de yüzde 50 kadar (yüzde 13'ten yüzde 21'e) yukarı gitti. Aşağıdaki tablo cari işlemlerin finansman hesabını gösteriyor. İlginçtir, biz mayısta çalkantının başladığını düşünüyorduk. Oysa mart ayında alacaklarda (yani yurtdışına çıkan paralarda) bir miktar artış olmaya başlamış. Ve bu mayısa dek sürmüş. Yabancıların çıkışları ise az da olsa nisanda başlamış. Ancak 647 milyon dolarlık bonolardan çıkış hissedilmemiş bile. Bununla beraber, mayısta 2.9 milyar dolarlık, ardından hazirandaki 1.1 milyar dolarlık çıkışlar ortalığı darmadağın etmeye yetmiş. Çoğu kriz unsuru yok Ödemeler dengesi Ocak-Tem.Finans hesabı 27623Yurtdışında doğrudan yat. -107Yurtiçinde doğrudan yat. 9124Portföy hesabı-varlıklar -305Portföy hesabı-yüküm. 1065Hisse senetleri 1332Borç senetleri -267Diğer yatırımlar-varlıklar -3954Bankalar -3697Diğer sektörler -256Diğer yatırımlar-yüküm. 21800Bankalar 7390Diğer sektörler 15416 Mayıs ayının bir başka özelliği de bankaların yurtdışına yaptıkları transferlerdeki yoğunlaşma olmuş. Gerek yurtiçindeki bankaların ödemeleri, gerek bazı yabancı bankaların para çekişleri piyasaları etkilemiş. Mayıs ayında bunun boyutu 2.4 milyar doları bulmuş. Haziran ayında bankaların yurtdışı alacaklarındaki azalma hızlanmış; 2.5 milyar dolardan fazla olmuş. Yani dışarıya ödemeler yapılmış. Borçları ise 2.3 milyar dolar artmış. Çünkü bir o kadar kredi elde edilmiş.Rakamlara baktığımızda, özellikle içerideki sıcak para stokuyla karşılaştırdığımızda, çıkan paranın büyük olmadığı görülüyor. O zaman bu denli çalkantı yaratmasının nedeni ne olabilir? Tabii ki kırılganlık. Ve bu kırılganlık da cari açığın büyüklüğünden kaynaklanıyor. Kimse de bizi AB'ye üye olan ülkelerle karşılaştırmasın. Bizim şu anda ne zaman gireceğimiz bile belli değil. Hayalle peynir gemisi yürümez. hgunes@milliyet.com.tr Cari açık büyük sorun