Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önce geçen yıla göre değişimlere bakalım. Aşağıdaki ilk tabloda geçen yılın ilk 5 ayı ile bu yılın ilk 5 ayı karşılaştırılıyor. Harcamalar yüzde 25 artmış. Demek ki, enflasyondan fazla bir artış söz konusu. Üstelik faiz harcamaları yüzde 1.7 azalmış. Çünkü faizler düşüp vadeler uzadıkça bütçedeki faiz yükü de düşüyor.2006 yılının ilk 5 ayında iki önemli konu daha gözleniyor. Bunlardan ilki, faiz harcamalarında elde edilen tasarruf faiz dışı kalemlerde fazlasıyla sarf edilmiş: geçen yıla göre artış oranı tam yüzde 41. Ortalama enflasyonun tek haneli olduğu bir ortamda kamu harcamalarının bu denli artmasının hiçbir mantıklı açıklaması olamaz. Mal ve hizmet alımlarındaki yüzde 70'lik artış ise hükümetin adeta bir savurganlık içinde olduğunu gösteriyor. Gelirler tarafına baktığımızda ise, tüm kalemlerde benzer oranlarda artışlar gözleniyor. Bu artışların yüzde 35 civarında, yani yine enflasyondan yüksek olması olumlu bir gelişme. Böylece, geçen yıl aynı dönemde 3.8 milyar YTL açık veren bütçe, bu yıl 304 milyon YTL fazlalık vermiş oluyor. Aşağıdaki ikinci tabloda ise, ilk 5 ayın 2006 yıl sonu hedeflerine göre karşılaştırması yapılıyor. Burada görülen temel manzara ise, harcamaların, gelirlere göre, yıllık hedefin biraz daha küçük bir paya sahip olması. Gelirler hedefin yüzde 43'üne, harcamalar ise yıllık hedefin yüzde 39'una ulaşmış. Özellikle vergi dışı gelirlerde yıllık hedefin yüzde 55'inin elde edilmesi elbette göze çarpıyor. Kısacası, ortaya çıkan bütçe fazlasında hem gelirlerdeki ciddi artışın, hem de faiz giderlerindeki muazzam tasarrufun rolü var.Yıl sonunda 32.3 milyar YTL'lik faiz dışı fazla hedeflenmesine rağmen daha şimdiden, 5 ayda, bunun yüzde 63'ünün, yani üçte ikisinin elde edildiği görülüyor. Bu açıdan bakıldığında durum gayet olumlu. Ancak mayıs ayından bu yana süregelen piyasa dalgalanmalarının bütçe dengelerini de ciddi biçimde sarsacağına kuşku duyulmamalı. Henüz vadelerde bir kısalma olmamakla birlikte, faizlerin yüzde 20'ye dayanmasının faiz harcamaları üzerinde olumsuz rolü olacaktır. 2006'da bu değişken faizli bonolarda gözlenecek, sabit getirililerde ise hasar 2007 bütçesine sarkacaktır. Bu durumda, hükümet faiz dışı harcamaları tekrardan ciddi bir disipline almazsa zamanla faiz dışı denge bozulmaya başlayabilir. Üstelik, ekonomik yavaşlama başlarken harcamaları disipline almak zordur. Şimdiden uyarıyoruz. gunes.gif hgunes@milliyet.com.tr Dün Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ilk defa bütçe fazlası elde edildiğini açıkladı. Yani faiz ödemeleri bile hesaba katılsa, gelirler mayıs ayında giderlerden fazla olmuş. İlk bakışta durum sevindirici. Ama gerçek böyle mi?