Gerçi borcun vadesi kısa olunca bütçeye yükü yine yüksek oluyor. Vadesi gelen borcun sık sık çevrilmesi gerekiyor. Geçen yıl 108 milyar dolarlık borç çevrilmişti. Bunun 97 milyar doları, yani yüzde 90ı, iç borçtu ve bunun da üçte biri faizdi. 90 milyar dolarlık yeniden iç borçlanma ve 11 milyar dolarlık bütçe tasarrufu (yani faiz - dışı fazla) ile yıl atlatıldı. Özelleştirme geliri ise hiç olmadı. Bir miktar IMF ve Dünya Bankasından borç alındı. 5 milyar dolar da dış borçlanma yapıldı. Böylece 2003 atlatılmış oldu.Geçen yılın sonunda bütçe tasarısında bu yılın, yani 2004 bütçesinin finansman tablosu yayımlandı. Artık 132 milyar dolarlık bir borç çevrilecekti. Yani borç 24 milyar dolar artmıştı. Bunun 121 milyar doları iç borç, 11i de dış borçtu. 1 milyar dolarlık özelleştirme geliri bekleniyordu. 3.8 milyar dolar uluslararası kuruluşlardan elde edilecekti. Bütçeden sağlanacak olan para 12.4 milyar dolardı. Geri kalan 6.4 milyar dolar da dış borçlanmayla karşılanacaktı. Kısacası, her kalemde daha fazla kaynak bulunması gerekiyordu. Hazine henüz borç batağından kurtulmuş değil. Bütçe hala bir borç ödeme programı netliğinde. Borcun hem miktarı büyük, hem de vadesi kısa. Ancak olumlu bir gelişme var; daha önce faiz yükü de yüksek olan borcun şimdi hiç olmazsa bu yükü azaldı. (Milyar $) 2003 2004 2004 HPToplam borç servisi 108.0 132.0 127.0İç borç servisi 97.1 121.0 116.0Anapara 65.1 84.1 84.1Faiz 31.9 36.9 31.7Dış borç servisi 11.0 11.0 11.0Anapara 7.1 6.7 6.7Faiz 3.9 4.3 4.3 Finansman 108.0 132.0 127.0İç borçlanma 90.1 108.5 102.0Birincil fazla 11.4 12.4 13.2Özelleştirme 0.0 1.0 1.0Uluslararası kuruluşlar 1.7 3.8 3.8Dış borçlanma 5.2 6.4 4.8Diğer -0.3 0.0 2.1 Ancak bu hesap yanlış kur tahmininden geri döndü. Kur hızla aşağıya gelince borcun finansmanında da rahatlama gerçekleşti. Bunun üzerine Hazine önceki gün yeni bir tabloyu açıkladı. Borç miktarı 5 milyar dolar azalmıştı. Yapılan açıklamada TLnin değer kazanmasının yanı sıra, enflasyonun hedefin altında gerçekleşmesi, böylece faizlerin hızla düşmesi ve vadelerin uzamasının etkili olduğu belirtildi.Bu durumda uluslararası kuruluşlardan alınacak para değişmiyor. Ancak (kur nedeniyle) hem daha fazla faiz - dışı fazla oluşmuş oluyor, hem de daha az dış borçlanmaya gereksinim kalıyor.2003 yılında faizler yıl başında yüzde 60, yıl sonunda ise yüzde 28e düşmüş durumdaydı. Ortalama vade ise 9.5 aydan 16 aya çıkmıştı. Bu olumlu trend anlaşılan sürüyor. Bu yeni finansman tablosu da piyasaları rahatlatıyor. Çünkü dolar bazında artış yüzde 22den 18e inerken, iç borç çevirme oranı da yüzde 93ten 88e iniyor. hgunes@milliyet.com.tr