Dünya ağır bir mali krizde. Böylesi ortamlarda piyasadaki aktörler sürekli yeni taleplerle gelir. Sanırsınız ki, o verilse mali kriz sona erecek. Oysa kriz derinlerdedir. Ve her hastalık gibi onun da bir süresi vardır. Grip dinlenerek 3-4 gün de atlatılır. İlaç alınırsa da 100 saat sonra iyi olunur. Yani bir fark yoktur.
Ä°ÅŸte mali yardım paketi artırılarak ABD meclislerinden geçti. Ama krizin ateÅŸini indirmeye yetmedi. Lehman Brothers hariç hemen her kuruluÅŸa ya yardım edildi, ya baÅŸka bir büyük bankaya satışı zorlandı, ya da kamulaÅŸtırıldı. O da fayda etmedi. Daha sonra piyasalara inanılmaz likidite verildi. Fakat piyasalar bununla da yatışmadı.Â
Piyasalar çabuk yatışmaz
Önceki gün FED özel kesimin borç senetlerini 3 ay vadeli biçimde kıracağını açıkladı. Ayrıca dün FED diğer ülke merkez bankalarıyla eşgüdüm içinde faiz indirimi yaptı. Faizler 50 baz puan indi. Fakat sonuç yine sınırlı oldu. Neden?
Çünkü krizi bir günde aşmak ve piyasaların hemen yatışmasını beklemek hayalperestlik olur. Yaşanan mali krizi kısaltmak elbette mümkündür. Şimdiye kadar alınan tüm önlemler de buna yardım etmiştir. Ama ne yazık ki krizi hiç yaşamadan atlatmak olanaklı değildir. Kaldı ki ekonomi yönetimi ya da kriz işleri bu hale getiren bankacıların kafasına bırakılamayacak kadar önemli bir iştir.
Şu anda bir güven krizi yaşanıyor. Para krizi değil. Güven bunalımlarıın aşılması da toplumsal psikoloji ve piyasa maneviyatıyla ilgilidir. Çok çabuk düzelmesi hemen hemen olanaksızdır. Elbette güveni sağlamak için alınabilecek önlemler var. Örneğin, ABD Başkanı kamuoyunu aydınlatabilir. Ancak Bush ortalıklarda hiç mi hiç gözükmüyor.
Güven krizi piyasalarda ödeme krizine dönüşmüş durumda. ABD’de likidite yani dolar bulunamıyor. Doların faizinin anormal düzeylere fırlamasının nedeni de bu. Dünyanın her ülkesinde dolara talep olması, diğer tüm piyasaların satıcılı olmasının nedeni de bu. Bu durumda FED’in doğrudan nakit verme penceresini yaygın hale getirip likiditeyi piyasalara ve kurumlara vermesi gerekir. Belki bu uzun vadede enflasyonisttir. Ama zaten artık durgunluğa girildi.
Daha sonra durgunluk olacak
Sistemdeki toksik varlıkların (yani likiditesi kalmamış varlıkların) ayıklanması sürecine hızla girişilmelidir. Bu işlem başlayınca çalkantı azalacaktır. Ancak bu süreçte belli bir mesafe aldığında bu kez reel kesimin krizi sürüyor olacaktır. İşte durgunluk da bir yıldan fazla sürebilir. ABD ve AB büyümesi belki yok denilecek düzeye düşecek, Çin ise yüzde 6-7 büyümeye razı olacaktır. Tabii Türkiye de durgunluk (yüzde 2-3) yaşayacaktır.
Bu sürecin zorluğu toksik varlıkların meblağının belli olmamasıdır. IMF’ye göre batıkların düzeyi 1,4 trilyon dolardır. Eğer bu doğruysa sorun büyük ölçüde aşılmış demektir. Çünkü İngiltere’nin hazırladığı paketi bir tarafa bıraksak dahi, ABD en az 700 milyar doları bu işe ayırmış durumda.
Ayrıca Wall Street Journal’ın tahminine göre 600 milyar dolara yakın bir batık da karşılıklarla bertaraf edildi. Yok eÄŸer Prof Roubini’nin dediÄŸi gibi 2 trilyon dolarsa toplayalım çantayı gidelim. Burası toparlanmaz zaten.Â
YaÅŸananlar bizim 2001’de yaÅŸadığımızdan çok farklı deÄŸil. Tek fark bizim başımızda IMF vardı ve piyasaya likidite verdirtmiyordu. Bu krizde ise IMF tribünde. Kimse karıştırmıyor. Ama içeride biz ne olur ne olmaz diye yine IMF’yi istiyoruz.            Â