Nihayet Euro Bölgesi ekonomi ve maliye bakanları, Uluslararası Para Fonu’nun da katkısıyla 110 milyar Euro’ya ulaşan Yunanistan’ı kurtarma paketine onay verdi.
Euro ülkelerinin 80 milyar euro’luk ikili kredilerine ilaveten IMF’nin vereceği 30 milyar euro’dan oluşan ve en az 3 yılda kullandırılması öngörülen kurtarma paketi, Yunanistan’ın 19 Mayıs’taki borç geri ödemesinden önce kullanıma hazır olacak.
AB Komisyonu’nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu üyesi Olli Rehn, bir açıklama yaparak, Avrupalı vergi verenlerin parasının saçılmadığını, faizli borç verildiğini ve ikili kredilerin faiz oranının diğer Euro Bölgesi ülkelerinin borçlanma faizinden yüksek olduğunu belirtti. Tabii bu kredi karşılığında Yunanistan’ın tasarruf önlemlerini harfiyen uygulaması gerekiyor. Olli Rehn’in yaptığı açıklamanın temelinde Almanların Yunanistan’a verilen paranın heba olduğuna inanması yatıyor.
Mali disiplin şart
Örneğin memurların ikramiyelerinin kaldırılması, KDV oranlarının artırılması, sigara alkol ve benzin fiyatlarına yüzde 10 zam yapılması gibi. Emeklilik yaşının yükseltilmesi ve kumar oyunlarına ek vergiler getirilmesi de gündemde. Tabii bütün bu önlemler de sert toplumsal tepkilere neden oluyor ve sosyalist PASOK’u sarsıyor.
Geçen yıl gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 13.6’sı kadar bütçe açığı veren Yunanistan, kurtarma paketi karşılığında bütçe açığını 2014 sonunda (AB kurallarına uygun şekilde) yüzde 3’ün altına indirmeyi taahhüt etti. Böylece son haftalarda Yunanistan’a önerilen eurodan çıkma opsiyonu geride kalmış oldu. Tabii şimdilik. Aslında Yunanistan’a verilen bu borç çok gecikti. Kriz Güney Avrupa’ya yayıldı.
Bu arada AB kaynaklarından Yunanistan’a verilen borcun vadesi ve faizi de bir hayli tartışma yaratıyor. Almanlar piyasa faizi uygulanmasını istiyor. Yunanistan da piyasa dalgalanmalarına bırakılırsa kimi zaman borçlanma sorunu bile yaşabileceğini savunuyor.
Desteksiz destek
Diğer yandan, Yunanistan nisan ayını hiçbir destek almadan atlatıverdi. Mayıs ayı için de kasa durumu fena sayılmaz. 13 milyar euro ile bir 12 milyar euro daha borçlanırsa bütçe açığı finanse edilebilir görünüyor. Böyle birkaç ay geçerse sonunda borç dinamikleri çalışmaya başlamış olur. Kaldı ki, 30 Mart ihalesi hariç şimdiye dek Yunan Hazinesi rahatlıkla borçlandı.
30 Mart ihalesinde ise 20 yıllık bono ihraç edilmişti. Yani vade konjonktüre göre oldukça uzundu. Cesaret edebilen de az oldu. 1 milyar euroluk borçlanmaya 390 milyon teklif geldi. Üstelik yurtiçine bu ihale kapalıydı. Bu ihale karamsarlara göre o tarihte Yunanistan’ın sıkıntısının artacağını gösterdi.
Son zamanlarda Yunanlılar AB’nin yanı sıra, ABD’den de medet umar hale geldi. Yunan Maliye Bakanı George Papaconstantinou ABD’de bir road-show marifetiyle finansçıları ülkesine yatırım yapmaya davet etti. Hatta onlar için (bir AB üyesi ülke olmasına rağmen) dolar bazında borçlanma senetleri çıkarmayı bile önerdi. Bu çabalar sürecek. Ta ki piyasalar Yunanistan’a güveninceye yahut da diğer Güney Avrupa ülkelerinde bir çatırdama olmadığı görülünceye kadar. Özetle, piyasalardaki hava düzelmedi ama sorunun büyük kısmı çözüldü.