Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İyimser tahminler kayıtdışı faaliyetlerin aslında ticaret kesimindeki küçük faaliyetler olduğundan abartılmamasını savunuyor. Milli gelir hesaplanırken, tarımsal faaliyetlerde, özel sanayi kesiminde ve kamunun genelinde sistemin kayıtlı olduğuna işaret ediyorlar. Kötümser tahminler ise hemen her alanda bu olgunun yaygın olduğu tezinden hareket ediyor. Tabii birde hesap yöntemleri de (üretim, istihdam, parasal ya da vergi gibi yaklaşımlar) hesaplarda farklılık getirmekte.Kayıtdışı ekonomi bazen gayrimeşru kazançlarla karıştırılıyor. Kuşkusuz gayrimeşru her kazanç kayıtdışı olmak zorunda. Ama her kayıtdışı iş gayrimeşru olmak zorunda değil. Örneğin, uyuşturucu işi suçtur. Ve tabii kayıtdışı olmak zorundadır. Oysa doktorluk aksine insanlık için son derece yararlıdır, ama doktorun muayenehanesinde fatura kesmemesi kayıtdışı kazançtır. Önceki gün TÜSİAD kayıtdışı ekonomi konusunda bir rapor açıkladı. Raporu Sinan Ülgen ve Ulaş Öztürk hazırlamış. Türkiye'de kayıtdışı ekonominin boyutları konusunda farklı tahminler bulunuyor. Kimilerine göre bu yüzde 15'i geçmezken, kimilerine göre yüzde 40'ları aşıyor. Kayıtdışı faaliyetin temelinde vergi kaybı vardır. Tabii bir de kayıtlı faaliyete karşı adil olmayan bir rekabet yaratma güdüsü. Ancak kayıtdışı kazançları yaygınlaştıran bir başkası da kişi başına düşen gelir düzeyidir. Gelişmiş ülkelerde kayıtdışı gelirlerin daha az olduğu biliniyor. Ancak kimi gelişmiş ülkede kayıtdışı oranı daha yüksek olabiliyor. Örneğin İtalya'da kayıtdışılık öteden beri yüksektir. Kayıtdışı ekonomiyi tetikleyen unsurlardan bir diğeri de iş ahlakı ya da kültürüdür. İngiltere'de ya da Almanya'da vergi kaçıran bir işadamı çok yadırganır ya da ayıplanır. İşadamı bu nedenle vergi kaçırmaya ürker, çekinir. İş ahlakının düşük, hatta bunun ötesinde suç oranının yüksek olduğu ülkelerde ise kayıtdışılık yaygındır. Örneğin İtalya'da hem suç oranı yüksektir, hem de kayıtdışı faaliyetler.Kimileri kayıtdışı kesimin varlığını yüksek vergilere bağlıyor. Bu tez doğruluk payı taşısa da, gelişmiş ülkelerde vergi düzeylerinin çok daha yüksek olduğu malum. Vergi oranları düşürüldüğünde kayıtdışı faaliyetler hemen azalmıyor. Neler etkiliyor? Bu olgunun bir başka nedeni de cezalardır. Vergi cezaları yetersiz ya da uygulanamaz durumdaysa kayıtdışı faaliyete girişmek kolaylaşır. Ekonomik yapılar da bir başka etmendir. Bir ülkenin kendi içindeki rekabet çok yoğunsa ya da yurtdışından çok ucuza mal geliyorsa ya da uluslararası ticarette maliyetler nedeniyle zorluk çekiliyorsa rekabet edebilmek için kayıtdışı faaliyetler yoğunlaşabilir. Örneğin, hazır giyimde kayıtdışı faaliyetlerin kimya sektöründen daha yaygın olduğunu biliyoruz. Özetle, kayıtdışı faaliyetleri azaltmak için tek bir çözüm değil, toplu bir yaklaşıma gerek var. Bazıları vergilerin düşürülmesiyle kayıtdışının azalacağını, vergilerin artacağını iddia ediyor. Ancak bu yaklaşım diğer etmenleri göz ardı ediyor. Yani vergiler düştüğünde ya kamu gelirleri büsbütün azalırsa ne olacak? hgunes@milliyet.com.tr Ceza mı, vergi indirimi mi?