Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Et fiyatları üzerine tartışmalar sürüyor. Et gerçekten ülkemizde ucuz değil. Üstelik kaliteli et de yiyemiyoruz. Peki, ama neden? Kimilerine göre hayvancılıkta girdi fiyatları çok yüksek. Kimilerine göre de et üzerinde çeşitli spekülatif oyunlar dönüyor. Kimilerine göre de son yıllarda bölge ülkelerine artan ihracat mal sıkıntısı yarattı. Kimileri de terör nedeniyle hayvancılığın yıkıldığını savunuyor. Hangisi doğru? Olasılıkla farklı ölçülerde hepsi.
Et besiciden çıkarken o denli pahalı değil. Yani tüm maliyet baskısına rağmen hayvancılık yapan çiftçi büyük bir kâr elde edemiyor. Zaten edebilse hayvancılık hızlı gelişirdi. Buna rağmen son yıllarda büyük sermaye sahipleri besi hayvancılığına merak sardı. Fakat onların bu ilgisi de ülkedeki hayvan stokunu hızla artıracak düzeyde değil.

Nüfus sınırlı
Türkiye’de hayvan nüfusu, gerek büyükbaş, gerekse küçükbaşta çok yüksek değil. Gerçi Tarım Bakanlığı tarafından tahminle hesaplanan bu veri her seferinde farklı çıkıyor.
Hemen belirtelim ki, et fiyatları üzerinde çok yüksek ölçekte bir spekülasyon olduğu sanılmamalı. Çünkü fiyatları yukarı doğru tırmandırabilmek için adeta tekel gücünde birkaç tüccarın olması, hatta hayvanın stoklanabilmesi (yani arz darboğazı yaratabilmek) gerekir. Oysa biri pek geçerli değilken, ikincisi zaten olanaksız. Bu arada besiciler bu denli finansmana da sahip değildirler. Koç Holding Turizm, Gıda ve Perakende Grup Başkanı Ömer Bozer’in gazetemize yaptığı açıklamada da bu konular açık biçimde dile getirilmiş.
Gelelim ihracatın rolüne... 2005 yılında canlı hayvan ihracatı 13 milyon doları bulmuyordu. 2009 yılına gelindiğinde bu 24 milyon dolara çıkmış. Yani gerçekten bir artış söz konusu. Ama bunun toplam canlı hayvan pazarı içindeki payı çok da abartılacak kadar değil.

Haberi bile yetti
Bununla beraber, hükümetin et ithalatı yapmaya hazırlandığına dair açıklamalar fiyatlarda belli bir gerilemeye neden oldu. Demek ki, sınırlı da olsa spekülatif bir durumun varlığı ortada. Haberi bile fiyatların gerilemesini sağlıyor.
Peki, ithalat çözüm mü? En çok da bu tartışılıyor. Bize göre geçici ve sınırlı bir ithalat yapılabilir. Bu, geçici nedenlerle şişmiş olan fiyatları bir ölçüde düzenleyecektir. Ama orta ve uzun vadede ithalat sınırlandırılmalı, sektörün cazip hale gelmesi için teşvikler ve sübvansiyonlar sürdürülmelidir. Tıpkı diğer Batı ülkelerinde olduğu gibi.
Elbette etin pahalı olması büyük sorundur. Halk pahalı et yiyemez.
O nedenle gereken yapılmalıdır. Ama eti yetiştiren kalmazsa, ileride halk hiç et yiyemez.
En yanlış politika da şudur; maliyetleri alabildiğine pahalı hale getireceksin, sonra da ucuz et ithalatı yapacaksın. Bu politika hayvancılığı katletmekten başka bir şey değil!