Bununla beraber, ekonomistler iki kampa ayrıldı. Biri işsizlik oranına bakmak yerine, istihdam edilen sayısına bakarak, konunun çok da olumsuz bir seyirde olmadığı kanısında olanlar. Diğeri de işsizlik oranına bakarak daha karamsar kanıda olanlar. Konunun önemli bir uzmanı Prof. Seyfettin Gürsel. Vatan gazetesi yazarı dostum Gürsel tarım dışı istihdama bakıyor. Çünkü işgücü arzında (kadın, ya da çiftçi) değişkenlik nedeniyle işsizlik oranı da değişiyor. Gürsel bunu bir tarafa koyarak konuya eğiliyor. 2005 yılının 3'üncü döneminde geçen yıla göre tarım dışı istihdam yüzde 8 artınca, tarım dışı işsizlik oranı da yüzde 14'ten yüzde 12,9'a gerilemiş. Bununla beraber, Prof. Gürsel yaşadığımız büyümenin kendi deyimiyle pek "istihdam sever" olmadığı kanısında. Çünkü 2004 yılındaki müthiş yatırım patlamasına rağmen işsizlik pek azalmadı. Geçen hafta açıklanan rakamlar üzerine de, Gürsel istihdam artışında bir yavaşlama gözlüyor. Daha da ötesi, bu yıl büyüme yavaşladığına (hatta bunun gelecek yıl da süreceğine) göre, Gürsel istihdam artışında ciddi bir düşüş bekliyor.Öte yandan, son zamanlarda taraf değiştirip ekonomideki gelişmelere biraz daha kaygıyla bakan, yakın dostum Profesör Asaf Savaş Akat ise nüfus sayısının bir yılda 1,1 milyon, çalışabilir nüfusun ise 1,1 milyon kişi artmasına rağmen, çalışanlar artı işsizlerden oluşan işgücü sayısında 46 bin, çalışan sayısında 36 bin, işsiz sayısında da 9 bin kişi azalma olduğunu belirtiyor. Böylece bırakın yeni gelenlere iş bulmayı, ekonomi bir önceki yıl çalışanların bile hepsini istihdam edememiş. Akat, mevsimsellikten arındırıldığında, istihdamın yüzde 2,8 (700 bin kişi) düştüğünü belirtiyor.Faik Öztrak da dünkü yazısında aynı yaklaşımı sergiliyordu. Gerçi, Öztrak özel sektörde çalışanların 145 bin kişi azalmasına rağmen, kamuda çalışanların 109 bin artmasına da dikkat çekiyor. Bunu da pek mümkün görmediğinden TÜİK'in rakamlarında bir hata olduğunu düşünüyor. Gürsel'e göre özel kesimdeki istihdam azalışı ise tarımsal işgücünün geri çekilmesinden. İşsizlik sorununu çözmek için, hem daha yüksek bir büyüme hızını tutturulması, hem de bu büyümenin istihdam sever olması gerekiyor. İstihdam sever büyüme de ya yatırımlardan kaynaklanıyor ya da ihracattan. İhracat artışı için kur düzeyinin yetersiz olduğunu biliyoruz. Öte yandan, yatırımlar için de faiz maliyetinin daha aşağıya gelmesi gerek. Bu da faizlerin daha hızlı düşürülmesini zorunlu kılıyor.Hükümet işsizlikle pek ilgilenmese de konu son derece önemli. Üstelik istihdamın 1/3'ü hâlâ tarımda. AB süreciyle beraber bunun hızla düşmesi gerekli. Bu durumda ise kentlere müthiş bir işgücü akacak ve işsizlik kol gezecek. hgunes@milliyet.com.tr 2004 yılında çok yüksek bir büyüme hızı gözlemledik. Aslına bakarsanız 2002 yılından 2004 sonuna dek milli gelir sabit fiyatlarla tam yüzde 26 büyüdü. Bu oldukça yüksek bir büyüme performansı. Ancak işsizlik oranında yeterince olumlu bir gelişme olmadı.