Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen hafta hükümet yetkilileri IMF ile 2 yıllık bir anlaşma nın eşiğinde olduklarını açıkladı. Önce kimse tınmadı. Malum ya; AKP hükümeti krizin en keskin olduğu noktadan bu yana aynı teraneyi dolandırıyor. Kimse tınmayınca ardı ardına gelen açıklamalarla bu pekiştirilmek istendi. Böylece borsada kutlamalar başladı. Ama yine de herkes temkinli. Kur bir miktar düştü ama sınırlı kaldı.
İnanmakta zorluk çeksek de, varsayalım ki, hükümet gerçekten IMF ile anlaşıyor. Peki, neden şimdi? Bu belli değil. Krizin tam göbeğinde IMF’yle anlaşmayan bir hükümetin krizin en olumsuz noktası atlatıldıktan ve genel seçimlere 1.5 yıl kalan bir dönemde anlaşmaya gitmesini çözmek gerçekten zor.

Haberin Devamı

Sezilmeyen tehlike
Acaba bizim sezemediğimiz daha tehlikeli bir döneme mi giriliyor? Varsayalım ki böyle. Peki, bu ne olabilir? Bu dış finansman sorunu olamaz. Çünkü dış açığın finansman sorununun en sıkıntılı olduğu dönem geçen yıldı. 2010 yılında da yüklü dış borçlar var. Ama küresel konjonktür, özellikle batı finansman kuruluşları daha iyi durumda.
Kaldı ki anlaşmanın ne kadar kaynak içerdiğini de bilmiyoruz. Yahut para dışındaki koşulları. Sadece IMF’nin hükümetin bulunduğu noktaya geldiği belirtiliyor. Hükümet OVMP (Orta Vadeli Mali Program) hazırladı ve açıkladı. Eğer üzerinde anlaşılan buysa IMF’nin böylesi bir programı onaylaması şaşırtıyor. Çünkü bu program çok sıkı bir mali disiplin içermiyor. Üstelik eğer IMF bunu onaylamışsa ve bu haritası üzerinden yola devam edilecekse, o zaman neden anlaşma 2 yıllık oluyor? Bunu da anlayamıyoruz. Akla gelen bir olasılık da geçen yılı Varlık Barışı dümeniyle atlatan hükümetin bu yıl kendisini biraz sıkışık bulması. Olabilir.
Gelelim işin IMF tarafına. Sanıyoruz IMF de G-20 çapında bir ülkeyle anlaşmanın kendisine kredibilite sağlayacağını düşünüyor. Hatta ABD Hazinesi bunu telkin etmiş bile olabilir. Ciddi bir mali kaynakla 2010 yılında daha yüksek bir büyüme elde edileceğinden bu seçimlerde AKP’nin işine gelecektir. Bekleyip göreceğiz.

Ya seçim sonrası
Öte yandan, seçim sonrası ne olacak? AKP tek başına iktidar olamazsa anlaşma sürecek mi? Bu da son derece önemli bir konu. Gerçi muhalefet partileri şimdiden bu programa sahip çıkarsa programın başarı şansı artar. Tabii elbette ki muhalefet bunu istemeyecektir. Fakat tümden karşı çıkılması halinde de devralınacak enkaz büyüyebilir. Mamafih, muhalefet için strateji yok değil.
Önümüzdeki haftalarda ekonomi gündemi IMF’ye kilitlenecek gözüküyor. Şartlar ortaya dökülecek. Ve çok da tartışılacak. Ama açıkçası, peşinen belirtelim ki, önemli değişiklikler olmayacak. Gevşek bir anlaşma, küçük bir mali yardım ve OVMP çerçevesinde hükümete destek verilecek.
Özetle, hastalık büyük ölçüde atlatıldıktan sonra çağrılan doktor nafile namaz hayrı görür. Hatta beyhude yere ödenen vizite ücreti de heba olur. Yok, kriz teğet geçmediyse ve bunu geç fark ettiyseniz, 2011 seçimleri 2009’dan daha zorlu olur.