Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu açıklamanın akabinde Kavaklıdere (Kavmar AŞ) ve Doluca firmaları kararı haksız bulduklarını açıkladılar. Ancak Şarap Üreticileri Derneği Başkanı Yasin Tokat, aksine, cezanın yeterince caydırıcı olmadığını savundu. Konuyu açıklayalım: Geçen hafta cuma günü Milliyet'in ilk sayfasında Rekabet Kurulu'nun iki büyük şarap üreticisine ceza kestiği haberi yer alıyordu. Kurulun aldığı bu kararı Milliyet yayımlamasına rağmen karar henüz kurulun kendi internet sitesinde yayımlanmamıştı. Açıklanan sadece tefhim; yani, kararın taraflara açıklanması. Rekabet yasasında "münhasır bayilik" diye bilinen bir konu var. Yani, bir üreticinin bayisini yalnızca kendi malını satmaya zorlaması. Daha açık bir ifadeyle, yerinde tüketim yapılan yerlerde, örneğin restoranlarda, tek satıcılık zorunlu kılınmakta, ne lokantacı başka bir marka satabilmekte, ne de tüketici başka bir ürünü tadabilmektedir. Bu durumda lokantacı çok avantajlı fiyatlara şarap alabilirken, tüketici çeşit kısıtının yanı sıra astronomik fiyatlar ödemektedir. Yani, tüketicinin aleyhine bir uygulama vardır. Uzun zamandır bu piyasada bulunan ve piyasa payı yüksek olan Kavaklıdere ile Doluca firmalarının lokantalarla bu tür anlaşmalar yaptığı belirlenmiş. Anlaşılan küçük üreticiler de kendi ürünlerini tüketiciye ulaştırmakta zorlanmış. Yani, böylece, egemen durum piyasada serpilmek isteyenlerin aleyhine kullanılmış. Rekabetin son derece önemli olduğu İngiltere'de de tek satıcılık durumu vardır. Hem de içki sektöründe. Bira üreticileri kendi markalarını sattıkları pub'ların sahibi olur ya da özel anlaşma yapar. Ancak bu geleneksel bir durumdur. Yerel üretici o bölgede birkaç pub'ın sahibidir. Gerçi zamanla ulusal markalarla bu gelenek sürmüştür. Fakat bu durum bizdeki şarap uygulamasına uyarlanamaz. Çünkü, pub'ların aksine, bu firmalar restoranların sahibi değildir. Kuşkusuz kendinize ait bir yerde başka ürünü satmak istemeyebilirsiniz. Ancak dünyanın hiçbir yerinde lokanta tek bir üreticinin şarabını satmaz. Markaya zorlama Bu tür davalarda konuya iki açıdan bakmak gerekir. Birincisi, piyasanın kendine özgü koşul ve sorunları. İkincisi de hukuk. Elbette hukuk ekonominin zorunlu koşullarına göre esnetilebilir, ya da uygulamada bu konu dikkate alınır. Ancak ana ilke, ekonomik davranış ve tutumun hukuka uygun olmasıdır. Rekabet hukukunun özü bellidir; tüketicinin daha ucuz ve daha kaliteli mal ya da hizmet alabilmesi. Ancak firmaların belli aykırı davranışları buna zarar veriyorsa, yasal yaptırımlarla buna engel olunur.Türkiye'de şarapçılığın ağır biçimde vergilendirildiği söyleniyor. Yani, zaten belli zorluklar yaşanıyor. Bunun yanı sıra bir de oligopolist davranışlar sektörü büsbütün hırpalıyor. Pamukkale şaraplarının sahibi Yasin Tokat verilen cezayı yetersiz bulmakta haklı. Gerçekten 2005'in net satışları üzerinden binde 2'lik bir ceza olsa olsa "Doğru bulmuyorum ama ceza da kesmiyorum" demek anlamına gelir. Ne caydırıcılığı olabilir ki?Yine de şunu itiraf etmek gerekir ki, bu iki firma Türk şarapçılığının gelişmesinin lokomotifi de olmuşlardır. Keşke yanlış davranışta bulunmasalardı. hgunes@milliyet.com.tr Tüketici yararı esas