Yabancılar cari işlemler açığı sorununu iç tüketimdeki aşırı canlılığa bağlıyor. Onlara göre iç talebin yavaşlatılması gerek. Rakamlar onların bu tezini doğruluyor. 2003 yılından bu yana iç tüketim milli gelirin büyüme hızından hızlı büyümüş. (aşağıda ilk tabloda bu görülüyor) Geçenlerde bir büyük yabancı yatırım kuruluşu ile kahvaltı toplantısı yaptık. Toplantıda çok sayıda yatırım fonunun temsilcisi vardı. Konuşma sırası geldiğinde ekonomiyle ilgili genel görüşlerimizi aktarmaya başladık. Ancak keserek, iç tüketimi konuşmak istediklerini söylediler. Bunun üzerine tüketim ve tüketici güven endekslerinin gelişmesini tartıştık. 2003 2004 2005 Özel tüketim 6,6 10,1 8,8 GSYİH 5,8 8,8 7,4 Bu yılın ilk üç ayında ise tüketim (geçen yılın aksine) milli gelirdeki büyümeden daha hızlı artmış. Üstelik geçen yılın aynı dönemine göre de 2 kat daha hızlı büyümüş. Bunu durdurmadan yani ithalat talebini de kesmeden cari işlemler açığının önünü almak olanaklı değil. BÜYÜME ve TÜKETİM yıllık % artış 2005 2006 Özel tüketim 4,0 8,4 GSYİH 4,8 6,4 Dalgalanma sonrası bu yapının değişip değişmediği merak ediliyor. Mayıs ayında kur artışları fiyatlara yansımadığından tüketimin düşmeyeceği bekleniyordu. Mayıs ayına ait CNBC-e tüketim endeksinin (mevsimsel etkilerden arındırıldığında) bir ay öncesine göre aynı kaldığı, çıplak halinin ise yüzde 6,7 yükseldiği gözleniyordu. Dün açıklanan veriler ise mevsimsel etkilerden arındırıldığında tüketim endeksinin yüzde 3,6, çıplak halinin de yüzde 7,4 düştüğünü gösteriyor. Tüm şoka rağmen haziran verileri tüketimin daraldığına yönelik yeterince umut vermiyor. Çünkü, haziranda elde edilen tepki gayet sınırlı. Tüketim zamanla düşmeyi sürdürebilir. Bunu da gelecek verilerinden gözleyeceğiz. BÜYÜME (harcamalar) ilk üç ay % artış Güven Beklenti Eğilim Tüketim Tüketim (MA)Nisan 104,1 69,7 179,54 145,4 121,4 Mayıs 99,6 77,0 175,02 155,2 121,4 Haziran 79,3 69,7 106,49 144,5 117,1 Oysa haziran ayında Tüketim Eğilimi Endeksi'nin büyük çöküntüye uğradığı biliniyor: yüzde 64! Tüketici Beklenti Endeksi yüzde 10, Tüketici Güven Endeksi de yüzde 25 düşmüştü. Eğilim endeksindeki çöküşün henüz gerçek rakamlara yansımamış olması ilginç. Bu nedenle temmuz verileri daha da önem kazanıyor. İç talebin canlı olması ithalat talebini patlatıp hem cari işlemler açığına hem de belli kesimlerde fiyat katılıkları yaratarak enflasyona neden oluyor. İç talebin hangi yöntemlerle söndürülebileceği ise malum. Yarınki yazımızda da bunlara değineceğiz. hgunes@milliyet.com.tr Tüketim Endeksleri