Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ancak şunu da belirtelim, kamu maliyesinde politikalar sık sık değişmez. Bütçe yılda bir kez yapılır ve disiplin günden güne değişmez. Oysa para politikası daha dinamiktir ve her an değişebilir. Bu nedenle Hazine ve Maliye belli bir mesafeyle izlense dahi, Merkez Bankası'nın günlük takip edilmesi doğrudur. Bu ara Merkez Bankası (MB) Başkanı'nın her açıklaması, her zaman olduğundan daha fazla ilgi çekiyor. Bunun üç nedeni var. Birincisi, ekonomide diğer sorumlu taraflar uykuya yatmış görünüyor. Haliyle ortada kalan tek MB. İkincisi, enflasyon hedefi şaştığına göre ve bu yaşamsal sorunun da sorumlusu MB olduğuna göre, gözlerin MB'ye çevrilmesi normal. Üçüncüsü, olağanüstü bir cari işlemler açığıyla karşılaşıldığı için kur politikası mali piyasalar için son derece önemli. Malum, bir de bizim piyasaların ecnebi-perverliği var. Yani ABD'de de FED'in açıklamaları çok yakından izlendiği için özeniyorlar. Dünkü açıklamalarda olağanüstü ya da beklenmeyen bir şey yoktu. MB önümüzdeki 3 yıl boyunca enflasyon hedefinin değişmeyeceğini açıkladı. Bu konuda MB oldukça rahat. Çünkü iki yıllık bekleyişler yüzde 5,5 civarında. Yani kredibilite sorunu pek yaşanmıyor. Kaldı ki, 2 puanlık belirsizlik aralığı da hesaba katılırsa, durum oldukça olumlu nitelenebilir. Ancak bu beklenti ve hedef ilişkisi. Gerçekleşme ile hedef arasındaki fark ise ayrı bir şey. Dikkat edilirse asıl fark da orada oluşmuş durumda.Üç yıl boyunca hedefin yüzde 4'te tutulması bizce olumlu. Gelişmekte olan bir ülkede hem bu normal bir enflasyon düzeyidir hem de çok yüksek düzeylerden gelindiği için yolda dinlenmekte yarar vardır. Yeter ki bir daha şaşılmasın. Başkan Yılmaz para politikasının iç talebi 3-9 ay gecikmeyle etkilediğini, iç talebin de fiyatları 3 ay ile 1 yıl farkla etkilediğini belirtti. Kısacası, mayıs ve haziranda alınan tedbirler enflasyonu 2007 yılının sonbaharında etkilemeye başlayacak. Öte yandan iç talep ise daralmaya başladı. Ve bu daralma gelecek yılın ilk aylarında da sürecek. Böylece MB büyümenin düşük çıkmasının açıklamasını da yapmış oluyor. Gerçekleşme yüksek Dünkü açıklamalarda satır aralarında aradığım, geçici şoklar karşısında ne olacağıydı. Başkan Yılmaz hedefin değişmeyeceğini belirtti. Bu biliniyordu. Ancak ilkbahardan bu yana gelişmeler gösterdi ki, kur düşmeden ya da istikrara oturmadan fiyat istikrarı da sağlanamıyor. Bu durumda, cari açık nedeniyle finansman sağlanamaması ya da siyasal bir riskin yükselmesi halinde ilk sıcak para çıkışında kurun muazzam yükselişine ne yapılacağıydı. Açıklanan raporda kur ve cari açık konularıyla ilgilenilmediği net bir biçimde belirtiliyor. Hatta rezervlerin de "ılımlı" bir biçimde artırılacağı ifade ediliyor. Fakat insan aklı da şunu sormadan edemiyor; 2005'te neden 22 milyar dolar alındı da, neden bu yıl bugüne kadar (net olarak) 6,5 milyar dolar alınabildi? Anlaşılan, cari işlemler açığı yakan topuna dönüştü. Kimse üstüne almıyor. Konu ya önemsenmiyor ya da önemsense de kimse sorumluluğu üstlenmiyor. 2007 yılını atlasak da, 2008'de neyi satsak da cari işlemleri finanse etsek diye düşünürsek şaşmayın. hgunes@milliyet.com.tr Şoklar oluşursa