Türk ekonomisinin temel sorunu artık enflasyon değil. Fakat enflasyonla mücadele elden düşürülürse büyük hata olur. Öte yandan enflasyonun nedenlerinin sürekli izlenmesi gerekir. Bu anlamda şu anda yaşanan enflasyonun altında petroldeki fiyat artışları mı, yoksa talebin mi olduğu belirlenmelidir. İç talep aşağıdaki ilk tablodan gözleniyor; yılın ilk aylarında canlı seyretmiş. Özel tüketim geçen yıl (bir önceki yıla göre) yüzde 4 artarken, bu yıl (iki mislinden fazla) yüzde 8.4 büyümüş. Üstelik artışların her ikisi de milli gelirdeki büyümeden yüksek. Daha önemlisi, bu farkın bu yıl daha da açılmış olması. İç talep canlı 2005 2006Özel tüketim 4.0 8.4GSYİH 4.8 6.4 Bir ülkede tüketim talebi üretimden fazlaysa, ithalat talebi artar. Bu aynı zamanda enflasyon eğilimini etkiler. Fiyatlar hızla yükselir. Bu durumda talebi bastırmaktan başka çare kalmaz. Ya para politikası kullanılabilir, ya da maliye. Yani para arzı kısılır, yahut faizler artırılır, ya da her ikisi. Öte yandan ya vergiler artırılır, ya da harcamalar kısılır, yahut her ikisi. Merkez Bankası'na göre, enflasyon, dalgalanmadan etkilenmekle birlikte, daha önce arz şoklarından dolayı yükselme eğilimine girmişti. Bu nokta MB'nin hükümete yolladığı son mektupta yer alıyordu. Ancak bu doğruysa (ki son 12 aylık enflasyon rakamlarında belli kalemlerde bu açıkça görülüyor) MB'nin bunu o tarihe dek neden seyrettiği, hatta neden faiz indirimine gittiği sorgulanabilir. Büyüme (harcamalar) ilk 3 ay % artış Ana harcama grupları Bir önceki yılın aralık ayına göre değişim Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim Enflasyona katkıTÜRKİYE 4.88 10.12 4.88Gıda ve alkolsüz içecekler 3.61 9.22 1.00Alkollü içecekler ve tütün 4.84 31.11 0.27Giyim ve ayakkabı 1.97 0.03 0.16Konut 6.12 13.23 1.00Ev eşyası 0.73 2.49 0.05Sağlık 4.96 2.54 0.13Ulaştırma 8.78 12.64 0.92Eğlence ve kültür 4.38 3.06 0.16Lokanta ve oteller 7.40 14.36 0.50 Bugün yaşanan enflasyonda talep daha önemli bir etmen olarak duruyor. Yukarıdaki tabloda gıdadaki fiyat artışları 4.9'luk enflasyonun 1 puanını oluşturuyor. Konut da aynı katkıyı yapıyor. Payı daha az olmakla birlikte, lokanta ve otellerin enflasyonda yüzde 0.5'lik etkisi dikkat çekiyor. Maliyet unsuru olarak nitelenebilecek tek unsur ise, ulaştırma; yüzde 1. Petrol fiyatları maliyetleri etkiledi Bir de beklentiler konusu var. Nisan ayında yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 5.76'ydı. Dalgalanmayla beraber, bu, hızla yukarı giderek temmuz ayının ikinci yarısında yüzde 10.28'e çıktı. Üstelik tırmanışın sürme olasılığı var.Kurdaki hareketin gerek beklentileri, gerek maliyetleri zorladığı ortada. MB elindeki en bilinen silahı çekmiş görünüyor: Faiz! Uygulanan sıkı para politikasıyla talep düşecek, kurdaki hareket sona erecek ve nihayet beklentiler de olumluya dönecek. Ancak bütün bunların tek başına faizdeki artışla sağlanması çok zor. Mali disiplinin bunu desteklemesinde yarar var. Oysa hükümet ayrı bir âlemde. hgunes@milliyet.com.tr Beklentiler dalgalanmayla bozuldu