Gerek bu gerçek, gerek kızlarımın baskısıyla sigarayı neredeyse yine bıraktım. Darısı herkesin başına! (Bu arada sigarayı yasaklayan her kamu görevlisini de kutluyorum.)Biz ABD'deyken çok gelişme oldu. Birincisi, ekonomi dünyasının en bilinen isimlerinden John Kenneth Galbraith öldü. Yarınki yazımızda (geç de olsa) bunu işleyeceğiz. Yine geçen hafta, Türkiye'de dış ticaret verileri açıklandı. İhracat sanıldığı kadar kötü olmasa da, ithalatın hızla arttığı görüldü. Turizm verileri bu yılın gidişatının pek parlak olmayacağını gösterdi. IMF'ye borçları erken ödeme yeniden gündeme geldi. Ve bereket sürdürülmedi. Dün mart ayı sanayi üretimi açıklandı ve ekonominin oldukça canlı olduğu izlenimi teyit edildi. Ancak en önemlisi, geçen hafta açıklanan nisan ayı enflasyonuydu. Bu, tahminlerden olumsuz çıktı. Geçen hafta kızlarımla birlikte ABD'deydim. Bu seyahatimde en çok ilgimi çeken, artık Amerika'da sigara içmenin olanaksız hale gelmesi oldu. Daha önce bunu gözlememiştim. Çünkü 1986'dan bu yana sigara kullanmıyordum. Nisan ayında tüketici fiyatları yüzde 1.34 artmış. Elbette bu çok yüksek. Hele yıllık hedefin yüzde 5 olduğu bir yerde! Bu ilk bakışta hedefin şaşma olasılığının çok yüksek olduğunu gösteriyor. Tabii bu geçici değil, kalıcı hale gelirse.Artış oranının en yüksek olduğu kesim, giyim ve ayakkabı olarak görünüyor: Yüzde 9.19. Nisan ayına özgü tek gelişme sektörün KDV indiriminden yararlanması. Bu indirimin fiyatlara hiç yansımadığı görülüyor. Yani Maliye fedakârlığından sadece üretici yararlanmış. Tabii bu geçici bir durum. İkincisi, yüzde 1.4'le ulaştırma. Bu da geçici kalabilir, çünkü bu daha çok petrol fiyatının pompaya, yani benzine yansımasından kaynaklanıyor. Petrol fiyatlarındaki artış sürmezse, gelecek ay bu etkiyi olasılıkla görmeyeceğiz. Lokanta ve otellerde de artış gözleniyor; yüzde 1.15. Sezonun açılmasıyla birlikte mevsimsel olarak bu fiyatlar yükselmiş olabilir. Yani bu veriyi de geçici sayabiliriz. Tekstilci KDV'yi cebe atmış Ancak şu gerçeği de göz ardı etmeyelim. Geçen yıl nisan ayında TÜFE yüzde 0.71 artmıştı. Üstelik yıllık hedef yüzde 8'di. Yani geçen ayın enflasyon verisinin yüksek çıkması geçici olabilir, ama mevsimsel olamaz. Gerçi, gıda ve alkolsüz içecekler gibi mevsimsel karakteri olan kalem yüzde 0.61 artmış. (Yani her ay aynı düzeyde artsa, yıl sonunda yüzde 7.4 -hedefin üstünde- edecek) Ancak nisan ayında genellikle bu kalem durağandır. Öte yandan enflasyonun kalıcı olduğunu destekleyen güçlü işaretler var. Mesela ev eşyası; yüzde 0.63 artmış. Ve bu kalemin hiçbir mevsimsel tarafı yok. Nitekim, TÜİK'e göre endeksin mevsimsel hareketler dışında kalan kısmı (mevsimlik ürünler harici TÜFE) yüzde 0.81 artmış. Yani neresinden bakılırsa bakılsın, geçen yıla göre enflasyon performansı olumsuz seyrediyor. Bu da para politikasının kolaylıkla gevşetilemeyeceğini gösteriyor. Üstelik üretim verileri de olumlu. Kısacası, Merkez Bankası'nın sıkı para politikası bir süre daha sürecek gibi. hgunes@milliyet.com.tr Kalıcı izlenimi daha egemen