Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

2002 yılından 2006 yılına dek Merkez Bankası koyduğu enflasyon hedefinden daha başarılı sonuçlar elde etti. Üstelik bu dönemin her yılında kamuoyunda enflasyon beklentisi çok daha yüksek olmasına rağmen... Bu başarı grafiği ilk defa 2006 yılında sekteye uğradı. Merkez Bankası'nın bunu nasıl başardığı merak edilebilir. Akla iki temel yöntem geliyor: biri iç talebin frenlenmesi, diğeri de maliyetlerin baskı altında tutulması. Aşağıdaki ilk tabloda krizden hemen sonra, 2002 yılında, özel tüketimin milli gelirden çok daha yavaş büyüdüğü (dolayısıyla ekonomik toparlanmanın büyük ölçüde ihracatla sağlandığı) görülüyor. İç talebin böylesine cansız olması kuşkusuz enflasyonun kontrol altına alınmasını sağladı. 2002 yılında enflasyon yüzde 70'in üzerinde bir düzeyden yüzde 30'un altına çekildi. Üstelik o yıl döviz kurunda epeyce dalgalanmalar da oldu. Ancak 2003 yılından sonra, 2006 yılının ilk yarısına dek, iç talep (örneğin özel tüketim) milli gelirdeki artıştan hızlı arttı. Bu bir yandan ithalat talebi doğururken, diğer yandan iç fiyatların yukarı doğru gitmesine neden olmalıydı. Ancak öyle olmadı. 2003 ile 2005 yılı arasında Merkez Bankası koyduğu enflasyon hedeflerinden çok daha başarılı oldu. Neden?Bizim aklımıza döviz kuru geliyor. Hâlâ enflasyonist beklentileri en fazla etkileyen etmen döviz kuru. Bu 2006 yazında da görüldü. Döviz kuru birdenbire çok yüksek düzeylere çıktı ve enflasyon beklentileri yukarı doğru tırmandı. Daha sonra kur gevşedikçe kısa vadedeki enflasyon beklentileri de olumlu yöne doğru hareket etti. İç talepteki canlılığa rağmen Demek ki, 2007 enflasyonunun ne düzeyde gerçekleşeceğini kestirebilmek için döviz kurunu yahut döviz hareketlerini doğru kestirmek gerekiyor. Halen 30 milyar doları, bir başka deyimle, milli gelirin yüzde 8'ini aşan bir cari açık var. Bu açığın finansman sorunu ilk çıktığında Merkez Bankası da sıkıntıya girecektir. 2007 yılında böylesi bir sorun görünmemektedir. Ancak her an çeşitli nedenlerle, geçici de olsa, sıcak para çıkışları yaşanabilir. Bu da 2006'da olduğu gibi 2007'de de Merkez Bankası'nı zora sokabilir. Dün açıklanan TÜFE verilerine göre petrol fiyatı ve döviz kuruna bağlı olan ulaştırma hariç çoğu harcama iç talebin hayli canlı olduğu görülüyor. Bu durumda döviz kurunun kafayı kaldırması tehlikeli olur. Ama kaldırmasa bile enflasyonun düşmesi için iç talebin daha da bastırılması gerektiği ortada. MB hep başarılıydı % artış 2002 2003 2004 2005Özel Tüketim 2.0 6.6 10.1 8.8 GSYİH 7.8 5.8 8.8 7.4 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008Hedef 35 20 12 8 5 4 4 Gerçekleşme 29.7 18.4 9.3 7.7 ? Tahmin 48.3 24.9 13.1 8.4 10.3 Güvenirlik farkı 13.3 4.9 1.1 0.4 5.3 hgunes@milliyet.com.tr