Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Malum iyimserler şu anda cari işlemler açığının finanse edilebildiğini savunuyor. Ancak bunun üç temel nedeni var. Birincisi, dünyada ciddi bir likidite bolluğunun olması ve paranın nereye gideceğini şaşırması. Üstelik dünyada kriz riski taşıyan ülke de pek yok. Bu nedenle sermaye kaygısız biçimde gelişmekte olan ülkelere akıyor. İkincisi, birçok ekonomik faktör itibariyle Türkiye ekonomisi dengeli ve istikrarlı görünüyor. Yani Türkiye yabancı sermaye için uygun bir seçenek olarak göze çarpıyor. Nihayet, AB perspektifi Türkiye'yi cazip hale getiriyor. Cari işlemler açığı ekonomide en önemli sorunlarından biri. Belki de en önemlisi. Önceki gün açıklanan yaklaşık 23 milyar dolarlık dış açık geçen yıla göre yüzde 46'lık artışı gösteriyor. Bu rakam milli gelir içinde yüzde 6'nın, yani kritik düzeyin üstüne çıkıyor. Ancak makul olmak gerek: 23 milyar dolarlık cari işlemler açığı olağanüstü büyük. Son üç yılda Türkiye 46.5 milyar dolarlık cari işlemler açığı verdi. Ve öyle görünüyor ki, 2006 yılında da cari işlemler açığı 2005 yılının altında kalmayacak. 2006 sonunda belki de son dört yılda 70 milyar dolar döviz kaybetmiş olacağız. Bu sürdürülebilir mi? Mesela uluslararası likidite koşulları değişirse ne olur? Elbette bu durumda cari işlemlerin finansmanı sıkıntı yaratabilir. Gerçi kur esnek olduğundan zamanla cari işlemler dengelenebilir. Ancak, AB sürecinde çıkacak bir tatsızlık, aynı etkileri, hem de daha keskin biçimde, yaratacaktır. 3 yılda 47 milyar dolar Bu sorunu aşma konusunda nelerin yapılması gerektiği epeyce tartışıldı. 2005 yılında yüzde 14'te kalan ihracat artışı, yılın sonuna doğru büsbütün tekledi. İthalat ise geçen yıl yüzde 20'nin üstünde arttı. Böylece dış ticaret açığı daha da büyüyerek 32 milyar dolar oldu. 2005 yılında net olarak 8.603 milyon dolar olan yabancı sermaye yatırımları, 2004 yılına göre tam yüzde 332'lik bir artış gösterdi.Portföy yatırımlarındaki artış da dikkat çekiyor. 2003 yılında 2.5 milyar dolarlık net giriş olmuştu. 2004'te bu 8 milyar doları aştı. Bu yıl ise 14 milyar dolara dayanmış. Kısacası cari açığa rağmen kur esnemiyor. Çünkü bu açığın en az 2/3'ü portföy yatırımlarıyla, yani sıcak parayla finanse ediliyor. Petroldeki fiyat artışının yavaşlamasına rağmen, ithalat hâlâ yüzde 20'den fazla artıyor. Böylece dış ticaret açığı büyüyor. Nihayet, turizm ne kadar hızla artarsa artsın, diğer döviz gelirleri bu açığı kapatamıyor. Tedbire gelince... Dün yazdık: Piyasadan daha fazla döviz alınması gerekiyor. Kur esnemiyor (Milyon ABD dolar) 2004 2005Cari işlemler hesabı -15.604 -22.852Dış ticaret dengesi -23.878 -32.576Toplam mal ihracatı 67.047 76.595Toplam mal ithalatı -90.925 -109.171Hizmetler dengesi 12.784 14.004Yatırım geliri dengesi -5.637 -5.748Doğrudan yatırımlar -796 -817Portföy yatırımları -1.195 -924Diğer yatırımlar -3.646 -4.007Cari transferler 1.127 1.468İşçi gelirleri 804 851Resmi transferler 323 617Sermaye ve finans hesapları 13.337 20.869Sermaye hesabı 0 0Göçmen transferleri 0 0Finans hesapları 13.337 20.869Doğrudan yatırımlar 1.988 8.603Portföy yatırımları 8.023 13.709Diğer yatırımlar 4.150 16.404Net hata noksan 2.267 1.983 hgunes@milliyet.com.tr Ödemeler dengesi ayrıntılı sunum