Yine geçen hafta, CHP İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'in Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) başına geçmesi konusunda olumlu gelişmeler basında yer aldı. Bizce de Kemal Derviş bu örgütün başına geçecektir. Çünkü Derviş bu iş için sadece biçilmiş kaftan değil, aynı zamanda emin olmadığı bir yarışa girmez.Bu ara UNDP'nin gündeminde en önemli konu Güney Asya'daki tsunami felaketi. İşte tam bu sırada, 13 Nisan'da Türkiye'nin UNDP'ye 200 bin dolarlık hibede bulunması anlamlı. Kimileri bunu hükümetin Derviş'e desteği olarak nitelese de İsveç'in 3.6 milyar dolarlık yardımı karşısında bu jest devede kulak kalır. Mamafih, İsveç'in de bu yarışta adayı yok.UNDP Birleşmiş Milletler'e bağlı bir örgüt. Daha çok fakir ülkelere yardım ve kalkınma sorunlarıyla ilgileniyor. Dünya Bankası'ndan farklı olarak ABD Hazinesi güdümünde değil ve proje kredisi vermekten çok ülkelere doğrudan yardım yapıyor. Örgüt son yıllarda beş konuyla ilgileniyor. Birincisi, demokratik yönetişim. Özellikle parlamenter gelişme, insan hakları ve bürokrasinin reformu hedefleniyor. Örneğin kadın haklarına ilişkin gelişmeler çok önemseniyor. Çünkü demokratik yönetişimin ekonomik gelişme için uygun iklim olduğu biliniyor. İkinci konu, fakirlikle mücadele. Özellikle ülkelerin kendi içindeki fakir kesim değil, çok fakir ülkelerin kalkınmaları amaçlanıyor. Üçüncüsü, krizleri engelleme ve canlanma politikaları. UNDP'nin bu ikinci ekonomik hedef alanında şimdiye dek etkili olduğunu söylemek güç. Bu konu daha çok IMF'ye kalmış görünüyor. UNDP'nin bir başka ilgi alanı ise enerji ve çevre konuları. Kalkınmanın sürdürülebilirliği, su kullanımındaki yönetişim, sürdürülebilir enerji kaynaklarını kullanabilme, toprak kullanımı, çölleşme veya erozyon ve kaynak tasarrufu gibi konular bu alanda yakından ilgilenilen konular. Son olarak da, yüzyılın vebası olarak bilinen ve hızla yayılan AIDS hastalığıyla da UNDP ilgileniyor. Malum bu hastalık özellikle fakir Afrika'yı kasıp kavuruyor.Dünya nüfusunun beşte biri (1.2 milyar kişi) günde 1 dolardan az gelire sahip. Dünya ekonomisinin gelişmesine rağmen, fakirlik alabildiğince artıyor. Son kırk yıl içinde zenginlerle fakirler arasındaki fark ikiye katlandı. En zengin 20 ülkede kişi başına düşen ortalama gelir en fakir 20 ülkeninkine göre tam 37 kat! Gerçi Doğu Asya ve Pasifik ülkelerinde 1990'lı yıllarda günde 1 dolardan az kazanan 140 milyon insan bu en alt kategoriden kurtuldu. Fakat diğer fakir ülkelerde, özellikle Afrika'da fakirlik artıyor.G - 7 ülkeleri Afrika'ya 2015 yılına dek 50 milyar dolar yardım yapmayı ve çok fakir olanların borçlarının silinmesini öngörüyor. UNDP ise o tarihe kadar fakirliği yarıya azaltmayı hedefliyor. İşte Derviş'in önünde böylesi bir gündem duruyor. hgunes@milliyet.com.tr Washington'da IMF - Dünya Bankası toplantıları arifesinde G - 7 ülkelerinin fakir ülkelere yardımı yine gündeme geldi. Ancak, özellikle İngiliz Maliye Bakanı Gordon Brown ile Oxfam örgütünün kovaladığı bu girişim yine yeterince destek bulamadı. (22 Mart tarihinde Tony Blair'in özellikle Afrika ülkelerinin borçlarının silinmesi girişimini yazmıştık.)