Çin yatırım çektikçe diğer ülkelere yatırım azalıyor mu? Çin'in bu konudaki dünya egemenliği bir çok ülkeyi ilgilendiriyor. Çünkü nihayet her ülke yabancı yatırım peşinde.Her ülke gibi bizim de Çin'le ekonomik ilişkilerimiz giderek yoğunlaşıyor. Bir yandan, Çin ihracatımızda önemli bir rakip, diğer yandan da ithalatımızda giderek büyüyen bir paya sahip oluyor. Çin'den ithalatımız toplam içinde 2004 yılında yüzde 4.59'du. 2005 yılında ise bu yüzde 5.71'e çıktı. Yani hemen hemen 2 milyar dolar arttı. Çin'den ithalatımız bu yıl olasılıkla 6 milyar doları geçecek. İhracatımızın 600 milyon doları bulmayacağını düşünürsek açığın boyutu daha iyi anlaşılır. Çin bir cazibe merkezi. Yüksek nüfusu ve hızlı kalkınmasıyla yabancı sermayenin adeta temel üssü. Milli gelirin yüzde 3'ünden fazla, yani 60 milyar doları aşan yatırım her yıl Çin'e akıyor. Türkiye de bu ara çok ciddi yabancı sermaye çekiyor. Ancak Çin olmasaydı, Türkiye mutlaka daha fazla yabancı sermaye çekerdi. Çin'e yapılan yatırım bazı ülkelere akan yatırımları sınırlasa da, artırdığı ülkeler de var. Özellikle yakın bölgelerde bir yatırım dinamiği gözleniyor. Birkaç ay önce bu konuda bir araştırma (B. Eichengreen H. Tong: Çin'e yatırımlar başka ülkelere rağmen mi?) yayımlandı. Özellikle Japonlar tarafından ele alınan yatırımlar, Çin'in yanı sıra (Çin imalat sanayii için tedarikte bulunan) Singapur ve (Çin'e enerji ve hammadde sağlayan) Endonezya'ya da ciddi ölçekte yatırım akmasını sağlıyor. Öte yandan, bu araştırmada Latin Amerika ülkelerinin hammaddelerine olan talep artışının Çin'in talebiyle birlikte ortaya çıktığı belirtiliyor. Böylece bu ülkelere yatırım da artıyor. Fakat ilginçtir; Japonya'nın Çin'deki yatırımlarının artması, OECD ülkelerine olan yatırımların yüzde 30 oranında düşmesine neden oluyor. En önemlisi Çin'e yapılan yatırımlar ihracatını destekliyor. Ancak bunun bir de başka yönü de zamanla yapılacak kâr transferleri. Bu konu şimdilik Çin'i rahatsız etmese de, Brezilya'ya ve Meksika'ya bakmakta yarar var. Her iki ülkenin de cari işlemler tablosu içinde kâr transferlerinin artık büyük ağırlığı var. Yatırımlar Çin'e kaymasaydı... İHRACAT % İTHALAT %Büro malzemeleri 14,7 Elektrikli aletler 19,7İletişim ürünleri 11,5 Ham petrol 7,9Hazır giyim 10,4 Büro malzemeleri 5,3Elektrikli aletler 10,0 Makine teçhizat 4,7İHRACAT % İTHALAT %ABD 21,1 Japonya 16,8AB 18,1 AB 12,5Hong Kong 17,0 Tayvan 11,5Japonya 12,4 ASEAN 11,2 ÇİN DIŞ TİCARETİ PAYLARI Yukarıdaki tabloda Çin'in en büyük ihracat kalemleriyle en büyük pay sahibi ülkeler yer alıyor. Burada dikkat çeken konu en fazla ihracatın tekstilde değil, büro malzemelerinde (ya da elektronikte) oluşu. ABD Çin'in en büyük pazarı, ama bu abartılmamalı. Japonya da ABD'nin yarısından fazla ithalat yapıyor... Çin'in ithalatına gelince. Japonya'dan ithal edilen elektrikli aletler en büyük paya sahip. Sonra tabii petrol geliyor. Buradan anlaşılıyor ki, Çin dış ticareti oyuncak ve tekstilden değil, daha çok elektronik ve iletişim ürünlerinden oluşuyor. Buna rağmen, yabancı sermaye Çin'in iç pazarına değil ihracatına yöneliyor. Türkiye'ye gelen yabancı sermaye ise bu nitelikte değil. Yani hem yeni yatırım geliyor, hem de dış denge sorunu yaratmıyor. hgunes@milliyet.com.tr Alınacak dersler