Veriler cari açığın ilk 6 altı ayda geçen yıla göre yüzde 38 arttığını gösteriyor. Yani geçen yıl 15.5 milyar dolar olan cari işlemler açığı, bu trend sürerse, yıl sonunda 20 milyar doları aşabilir. Birincisi, ihracat artışı ithalat artışının altında seyrediyor. İthalattaki artış geçen yılın altında (yüzde 23) olsa da, ihracat artışından (yüzde 18) daha yüksek. İhracat artışı temmuz ayı için açıklanan TİM rakamlarında yüzde 1'di. DİE'nin haziran verisi ise yüzde 10'u bulmuyordu. Kısacası, artık ciddi bir ihracat sorunu ile karşı karşıyayız. Büyüme ne denli düşerse düşsün, ithalattaki artış dış dengeyi bozuyor. Çünkü bu artıştan petrol fiyatı ve onun dolaylı etkileri arındırılırsa ithalatın durağanlaştığı ortaya çıkıyor. Bu da asıl durağanlaşmanın dış ticaretin tümünde olduğunu gösteriyor. Turizm gibi hizmet gelirlerinde yüzde 18'lik bir artış var. Fakat aynı bölümdeki hizmet giderlerini dikkate aldığımızda, net açığın büyüdüğü görülüyor. Çünkü giderlerdeki artış yüzde 22. Yani; mal ve hizmet dengesindeki açık yüzde 47 bozulmuş. Bu açığın neredeyse tamamı sıcak para ile (portföy hesabındaki yüzde 423'lük ve Hazine'nin yurtdışında yaptığı borçlanmadaki yüzde 92'lik artışlar) ve net hata noksandaki yüzde 294'lük artışla karşılanmış. Net hata noksan kaleminin ise (4.5 milyar dolarlık artış) yastık altındaki dövizlerin bozulmasının yanı sıra, turizmdeki hesap hatalarından oluştuğu kanısındayız. Sınır ticareti de bunu şişirmiş olabilir. Ödemeler dengesinin tümüne baktığımızda ilgilenmemiz gereken iki kalem var. Biri ihracat. Diğeri doğrudan yabancı sermaye. Birçok önlemle, doğrudan yabancı sermaye artarak akıyor. İhracatta ise yapılması gereken çok şey var. Düşen dış talep ve Çin'in rekabet baskısına rağmen, kur daha makul bir düzeyde olsa (hele parite de buna yardım etse) ihracat performansı yükselebilir. Anlaşılan MB'nin alımları buna yetmiyor. Ancak şu haliyle yıl sonunda cari açık 20 milyar doları ve milli gelirin yüzde 5'ini aşacak görünüyor. Bu da kaygı veriyor. hgunes@milliyet.com.tr Önceki gün açıklanan cari işlemler, yani döviz gelir-gider hesabı, alarm veriyor. Çünkü açık gelmiş 14 milyar dolara dayanmış. Her ne kadar bu alarmı döviz kuru yansıtmasa da, açık böyle artmaya devam ederse, sıcak parayla sürekli finanse edilemeyeceğinden sonunda kur sıçrar. Belki de iyi olur.