Gösterge İşte dün gelen rakamlar da bunu gösterdi. Bugünkü yazımızda üretim yöntemiyle hesaplanan milli gelir rakamlarını irdeleyeceğiz. Tarım geçen yıl ilk 9 ayda yüzde 1.2 küçülmüştü. Bu yıl ise yüzde 5.6 küçülmüş. Bu, aslında beklenen bir veri. Küresel ısınma ya da kuraklığın belli bir tarımsal küçülme yarattığı gözleniyordu.Fakat en büyük performans düşmesi sanayi kesiminde gözleniyor. Her ne kadar ekim ayına ait, dün açıklanan sanayi üretim endeksi geçen yılın (yüzde 3.2) çok üstünde (yüzde 7.9) gelse de, sanayi yılın ilk 9 ayında yüzde 5 büyümüş. Bu da geçen yılın aynı dönemine göre 2.3 puan daha düşük.Konut kesiminde geçen yıla göre bir değişiklik yok denebilir. Durgunluk sürüyor. Ancak iki sektörde ise gelişme var. Bunlardan ilki ulaştırma ve haberleşme. Geçen yıl bu sektör ilk 9 ayda yüzde 3 büyümüş. Bu yıl ise yüzde 4.4. Tabii olağanüstü değil. Ancak olağanüstü büyüyen sektör ise mali kesim. Geçen yıl mali kesim ilk 9 ayda yüzde 0.7 büyürken, bu yıl yüzde 7.4 büyümüş. Elbette olağanüstü bir değişim. Bununla beraber biz mali kesimdeki hızlı büyümenin 2008 yılında sürmeyeceği kanısındayız. Ne zamandır yazıyoruz. Büyüme 2006 yılından sonra başka bir yapıya dönüşmeye başladı. Artık küresel likidite bolluğunun sağladığı yüksek büyüme performansının sonuna gelindiği açıkça görülüyor. 2003 - 2006 döneminde milli gelir ortalama yüzde 7.4 büyüdü. Ancak bundan böyle bunun sürdürülebilmesi mümkün görünmüyor. I. Dönem II. Dönem III. Dönem 9 Aylık Tarım 2006 7.6 -0.4 0.5 -1.2 Tarım 2007 2.9 -2.1 -7.8 -5.6 Sanayi 2006 4.5 11.1 7.2 7.3 Sanayi 2007 7.5 4.0 3.7 5.0 İnşaat 2006 27.1 14.9 21.3 20.1 İnşaat 2007 16.5 15.7 5.4 11.5 Mali Kuru. 2006 1.0 -0.5 1.5 0.7 Mali Kuru. 2007 8.3 6.2 7.5 7.4 Konut 2006 2.0 2.1 2.2 2.1 Konut 2007 2.4 2.4 2.4 2.4 GSMH 2006 6.4 8.8 3.0 5.7 GSMH 2007 6.8 4.1 2.0 4.0 Özetle, geçen yıl milli gelir (GSMH) ilk 9 ayda yüzde 5.7 büyürken bu yıl yüzde 4.0 büyümüş. Bu, göz ardı edilmeyecek bir performans düşüşü. Üstelik 2006 yılının yarısında bir küresel dalgalanma gerçekleşmiş, kur ve faiz birdenbire yükselmişti. Aradan 16 ay geçtikten sonra ekonomik faaliyet, toparlanma bir yana, yorulma gösteriyorsa, bu ciddiye alınmalı ve artık havanın değiştiği kabul edilmelidir. Şimdi hükümet ilk defa büyümenin kendi iradesi dışında oluştuğunun farkına varacaktır. Belki de yükselişi kendilerine, düşüşü ise küresel etmenlere bağlayacaklardır. Bu da tabii komik olacaktır. Fakat küresel olumsuzlukların daha başındayız. Bunlar belirginleştikçe Türkiye'de de büyüme daha büyük darbe yiyecektir. hgunes@milliyet.com.tr 2.7 puanlık düşüş!