Ülkemizde 1990'lı yıllarda yılda ortalama 30 bin kişi boşanıyordu. Ancak 2001 yılından sonra bu rakam 50 bini aştı. Altı boşanmadan en az biri de İstanbul'da gerçekleşiyor. Oysa nüfusun 6 kişiden birisi bu kentte yaşamıyor. Demek ki, ya burada evlilikler daha çok sarsılıyor, ya da bu kentte anlayışlar daha farklı. Kuşkusuz bunun altında büyük kentin getirdiği zorluklar var. Ve kuşkusuz ekonomik özgürlükler anlayışları değiştiriyor. Boşanma kararı hep duygusal ve sosyal bir olgu olarak yansır. Eşler arasında duygusal bağlar aşınır, ya da kopar. Ya da farklı dünyalara ait olduklarını kavrarlar, geç de olsa. Mahkemeye gidilir, kayda "şiddetli geçimsizlik" geçer. Ve boşanılır. Bu noktaya kolay gelinmese de, daha sonra daha zorlu dönemler başlar. Ancak İstanbul'da boşanmak kolay değil elbette. Boşananlar bu koca kentte sosyal dayanışma zayıf olduğundan büyük sıkıntılar çekiyor. İlginçtir, boşanmalar ekonomik krizle beraber neredeyse ikiye katlanmış. Yani boşanmanın en önemli nedeni ekonomik kriz. Ancak boşanma sonrası ekonomik olarak büsbütün sarsılıyor.Oysa, anne ve babanın beraberliği olan ailelerde mali durumun daha iyi olduğu biliniyor. İşte bu nedenle ABD'de Bush yönetimi evlilikleri desteklemek amacıyla Kongre'ye 300 milyon dolarlık bir paket sunma hazırlığı içinde. Öte yandan, ailenin korunmasına ilişkin birçok çaba sürüyor.Amerika'nın resmi araştırma kuruluşu NBER bu konu üzerine de bir araştırma yapmış. Marianne Page ve Ann Huff Stevens adlı iki kadın araştırmacı çiftlerin evlilik sonrası geçim standartlarını incelemiş ve bu sıkıntıları açıkça gözlemişler.Araştırmanın en göze çarpan sonucu, en az 6 yıl süreyle boşanmış ailelerin çocuklarının gelirlerinin yüzde 40-45 düştüğünü gösteriyor. Yani dağılmış ailelerin çocukları daha fazla sıkıntı çekiyor. Gıda tüketimi bile yüzde 17 düşüyor. Öte yandan, boşanıp sonra tekrar evlenen ailelerin gelirleri ise, önce düşse de, sonra yüzde 50 oranında artıyor. Fakat gıda tüketimi artmıyor. Yani gelir artsa da çocuklar eskisi kadar beslenme konusunda gelişemiyor. Az gıda almaya alışılıyor. Ailenin korunması Amerika'da son 50 yılda boşanmalar hızla artıyor. Toplumdaki özgürleşme süreci, tepesi atanın eşini savmasına yarıyor. 1960'da anne veya babasından ayrı yaşayan çocuk oranı yüzde 12 iken, bu oran 1995'te yüzde 40'a ulaşınca, haliyle yetkililer tedirgin olmuş. İlk bakışta bu rakam şaşırtıcı bulunsa da, boşanmaların yüzde 200 arttığı düşünüldüğünde, bu daha iyi anlaşılır. Boşanmaların artması evlilik dışı doğumların yüzde 5'ten yüzde 30'a ulaşmasına neden oluyor. Acaba aile düzeni mi ortadan kalkıyor? Bu soru önemli. Ülkemizde bu tür sosyal sorunlar üzerine çalışmak gerekiyor. Ancak bizde bir sorun baş edilemez düzeye gelmeden bir şey yapılmaz. Çocukları veya eşi dövme, boşanma, evsizlik gibi sorunlar nedense ilgiye layık görülmez. hgunes@milliyet.com.tr Sorunların çözümü