Bodrum'a ikinci kez 1972'de gelmiştim. Belki de o tarihlerin nadir otellerinden biri olan Baraz'da kalmıştık. Büyük amcamın eşinin ölüm haberi gelince üçüncü gün apar topar Kandıra'ya dönmüştük. Yine ufacık, şirin bir beldeydi. Dışında pek bir şey yoktu. Bodrum'un gelişmesi 1970'li yılların ortalarında başladı. Bu gelişmede o tarihlerin efsanevi kaymakamı Özer Türk'ün büyük katkısı olmuştur. Daha sonra 1974'te liseyi bitirdiğimde üç arkadaşımla Gümbet'te çadır kurmak için gelmiştim. Ne maceraydı! Orada Ayaz ve Baba kampingler vardı. Başkaca da tek bir ev yoktu. 1976'da Aktur'da evimiz tamamlandığından bu yana hemen her yıl Bodrum'a gelirim. Bodrum'un gelişmesi son yıllarda beni her yıl şaşırtmıştır. Ancak bu yıl ilk defa ürküttü. 1960'lı yılların sonlarında Bodrum'a ilk kez gelmiştim. O zamanlar Azmakbaşı'ndan öteye Halikarnas yönünde tek tük sahilin içinde bahçe içinde evler vardı. O evlerden birinde rahmetli babam ile sınıf arkadaşı Haşim Bey'in evinde kalmıştık. Hatta Leyla Mansur'u da evinde ziyaret ettiğimizi anımsıyorum. Farkına varmamışım herhalde ama artık Bodrum bir tatil beldesi olmaktan çıkmış hızla bir metropol olmaya geçiyor. Türklerin adeta yegâne tatil merkezi olmuş. Her geçen gün daha fazla uçak Bodrum'a iniyor. Yine de yer bulunmuyor. Bodrum'un dağı tepesi doluyor. Düşünüyorum da, acaba bir büyük arıtma tesisi olmadan ne kadar idare edilecek? Zamanla su daha büyük sorun olacak. Altyapının yanı sıra temel hizmetler ne olacak? Örneğin sağlık. Yazın biriken bu inanılmaz nüfusa hizmet eden birkaç özel hastane ne denli yeterli olabilir?Bakıyorum da Bodrum geceleri ışıl ışıl ışıklar altında olsa da, gündüzleri yarımadanın güneyi tam bir kellik içinde. Beyaza boyanmış beton adeta kıraç toprakları istila etmiş. Güney tam bir keşmekeş içinde. Gürültü kirliliğine bulanmış Türkbükü artık bir balık sahili değil, sanki bir cümbüş merkezi. Ancak tabii ki, sahil beldelerinde eğlence mekânları da olacak. Nerede yok ki? Metropol oluyor Bodrum nereye kadar büyüyecek? 15 yıl sonra nasıl bir yarımadayla karşı kaşıya olacağız? Sonunda burası iyiden iyiye bozulursa o denli yatırım ne olacak? Erdek'i ya da Kumburgaz'ı unutmayalım. Onlar da bir zamanlar çok modaydı. Düşünüyorum da, Bodrum'u ayrıcalıklı yapan ne? Denizin temizliği ve havanın yazları sıcak ama kuru ve rüzgârlı olması olsa gerek. Havayı bozmak insanoğlunun elinde değil. Ama denizi kirletmekte biz Türklerin üstüne nadir yetenekli millet bulunur. Yani altyapı çok önemli.Gelelim üstyapıya. İyi kötü Bodrum'u farklılaştıran bir başka yön de yapılardaki tarz ve renk uyumu olmuştur. Ancak kimse Bodrum'da kaçak yapı olmadığını sanmasın. Belki de Türkiye'nin en yoğun kaçak yapılı yeri oldu Bodrum. Nasıl kontrol edilsin ki? Belediyeler ya kopuk, ya da yetersiz.Varsıl Türklerin yeni ve en revaçta tatil merkezi Bodrum'u koruyabilmek ve düzenli geliştirebilmek için belli bir plan ve merkezi bir yürütücü gerekiyor. Kimileri burası bir il olsun istiyor. Şart değil, ama mutlaka derli toplu bir yaklaşım gerekiyor. hgunes@milliyet.com.tr Plan ve yeni yönetim