Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aşağıdaki ilk tabloda MB'nin ayda iki kez düzenlediği anketin sonuçlarıyla enflasyon gerçekleşmesi ve aradaki fark gösteriliyor. Dikkat edilirse, tüketici fiyatları geçen yılın ağustos ayından aralık ayına dek bekleyişlerden daha yüksek gerçekleşmiş. Yani, oldukça olumlu bir ortam varmış. Üstelik farklar da çok ciddi boyutta. Bu, Merkez Bankası'na olan güvenin ne denli yüksek olduğunu gösteriyor. Dünkü yazımızda enflasyonun temel olarak iç talepten kaynaklandığını belirtmiştik. Ancak bekleyişler de bunu besliyor. Bekleyişlerin aşağıya doğru enflasyonu çekmesi elbette kolay değil. Merkez Bankası'nın koyduğu hedefin tüm ekonomik taraflar arasında kabul görmesi ve fiyatların buna göre ayarlanması şart. Ancak bekleyişler uzun süre gerçekleşmelerden daha iyimser olamaz. (Rasyonel beklentiler teorisinin temel kuralı.) Nitekim, geçen yılın aralık ayından sonra enflasyon beklentileri kimi aylarda (şubat, mart, haziran) gerçekleşmelerden daha yüksek oluşmaya başlamış. Temmuz ayında gerçekleşme kur etkisiyle yine yükselse de ağustosta bekleyişler tekrar daha olumsuz olmuş.Tabii beklentilerin bu denli şaşması doğal değil. Hele enflasyon hedeflemesi programı uygulanıyorsa, beklentilerin üç aşağı beş yukarı gerçekleşmelerle aynı düzeyde olması gerekir. Ya enflasyon çok oynaklık gösteriyor, ya da beklentiler hiç de hesaplı mantıklı değil. Beklentiler şaşıyor Bu aşamada bazı meslektaşlarımız kısa vadede bu denli şaşmanın pek şaşırtıcı olmayacağını, ancak, yıllık beklentilerin daha önemli olduğunu düşünebilir. Haklıdırlar da. Ancak, yıllık verilere baktığımızda da 2005 yılındaki iyimserlik dozunun enflasyonun bulunduğu yere göre bir hayli fazla olduğu görülmektedir. Diğer bir deyimle, MB'nin koyduğu enflasyon hedefi hiç de küçümsenmeyecek bir düzeyi göstermektedir.Şimdi nasıl yaparız da bu beklentileri aşağıya yönlendiririz? MB bunu yüksek faizlerle gerçekleştirmeye çalışıyor. Ancak öyle anlaşılıyor ki, kur hâlâ beklentileri belirlemede faizden daha etkili. Bu da uygulanan programın ruhuna aykırı. Aşırı değerli bir kurla enflasyon sorunu çözülmemeli. Biz ısrarla iç talepteki canlılığın söndürülmesini savunuyoruz. Bunun yanı sıra, değersiz TL ile dış talep yaratılabileceği ve hem enflasyonun, hem de cari açık sorunun kısmen de olsa ferahlayacağını düşünüyoruz. Ne yapılabilir? hgunes@milliyet.com.tr