Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bunu anlayabilmek için 2006 yılı sanayi üretim verilerine sektör bazında bakılabilir. Dün aralık ayı sanayi üretim verisi yayımlandı. Bu verilere göre, toplam sanayi aralık ayında yüzde 2.5, imalat sanayii de yüzde 1.9 büyümüş. Yıllık ortalamalara göre büyüme ise toplamda yüzde 6, imalat sanayiinde de yüzde 5.8. Demek ki, aralık ayında yıl ortalamasına göre bir yavaşlama görülüyor. Dünkü yazımızda da aralık ayı ithalat rakamlarına bakarak iç talepte henüz belirgin bir durgunluk olmadığını, ama yavaşlamanın açıkça belli olduğunu yazmıştık. Aralık ayında toplam sanayide ağustostan bu yana özel bir düşüş olduğu ortadadır; çünkü ağustos-kasım arasında sanayi yüzde 5.7 büyümüştür. İmalat sanayiinde de bu dönemde ortalama büyüme yüzde 5.6, yıllık bazda da yüzde 5.8 olmasına rağmen aralık ayında çok düşük kalmıştır. Ana metal ve ulaşım sektörleri hariç tüm sektörlerde aralık ayında istisnai biçimde bir durulma gözlenmiştir. İthalata dayalı çoğu sektörde sorun var. Ancak ihracatçı sektörlerde yeterli hızlanma gözlenmiyor. Bu da sanayi üretiminde tahmin edilen yavaşlamayı getiriyor. Zaten enerji, kâğıt, kimya, elektrikli makine ve mobilya gibi iç piyasaya çalışan kesimlerde aylardır bir yavaşlama gözleniyordu. Şimdi de buna aralık verileriyle birlikte tekstil, giyim ve deri gibi ihracatçı sektörler eklendi. Büyüme gösteren sektörler ise çok sınırlı: ana metal, makine ve taşıt araçları. Bu veriler gösteriyor ki, iç talebi daraltarak ancak büyüme frenlenebilir. Tek başına uygulanan sıkı para politikası bu ara enflasyonu frenlemekte zorlandığı gibi, daha düşük bir büyüme hızına neden oluyor. Ve üretici kesim dış piyasalara yeterince yönelemiyor. Çünkü kur çok yanlış bir düzeyde. İhracat motoru zayıf Öncelikle para politikası yalnız bırakılmamalı. 2006 yılının kamu maliyesi performansıyla çok övünülüyor. Dün Başbakan açıkladı; bütçe açığı 3.9 milyar YTL olarak sonuçlanmış. Oysa yıl başında 13.9 milyar YTL olarak öngörülmüştü. 32.2 milyar YTL olarak öngörülen faiz dışı fazla da 41.9 milyar YTL olmuş. Aynısını 2007'de de yapsınlar. Borçlanma oranı düşünce faizler de düşecek, dövize talep artacaktır. İkincisi, kurun yüksekte durması için şu IMF güdümündeki Merkez Bankası'nı ikna etmek gerek. Yoksa cari açığı düşük tutmak için Türkiye hep büyümeyi kısıp giderek fakirleşecek. Tavsiyeler İktisadi faaliyet Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık ort.Toplam sanayi 4.8 3.5 2.7 11.6 2.5 6.0İmalat sanayii 4.0 2.7 3.5 12.0 1.9 5.8Gıda ürünl. ve içecek imalatı 4.2 8.7 1.7 6.5 -3.9 6.0Tütün ürünleri imalatı -2.0 -10.4 10.9 63.4 25.7 14.0Tekstil ürünleri imalatı 9.3 -2.0 3.1 10.1 -5.4 -1.2Giyim eşyası imalatı -0.3 -8.6 -5.1 1.7 -12.4 -5.0Kâğıt ve kâğıt ürünleri imal. 8.2 -1.7 -6.5 12.2 -10.5 -3.9Kimyasal mad. ürünl. imalatı 5.2 -1.0 3.6 -4.1 0.8 8.4Plast. kauçuk ürünler imal. -14.4 -22.2 -22.7 -2.2 -7.7 -11.8Ana metal sanayii 11.0 13.4 20.6 17.0 10.5 11.3Büro, muhasebe bil. işl. mak. iml. 40.8 49.2 257.9 165.8 4.9 121.0B.y.s elektrikli mak. ciha. imal. 92.8 44.2 26.9 30.1 1.4 28.0Diğer ulaşım araçları imal. -8.4 -45.9 -42.1 75.0 749.0 41.1Mobilya iml. b.y.s diğ. imal. -0.8 -7.0 -13.8 -10.8 -28.9 5.2 hgunes@milliyet.com.tr