Gösterge Altın fiyatlarındaki yükseliş diğer değerli madenleri de etkiledi. Platinin ons fiyatı 1.57 dolarla rekor kırarken, gümüş 16.56 dolara çıkarak son 27 yılın en yüksek düzeyini gördü.İlginçtir, altının yükselişindeki baş aktör olan dolardaki düşüş sürüyor. Dün euro/dolar paritesi son altı haftanın en yüksek seviyesi olan 1.4881'e kadar yükseldi. ABD'de bu hafta açıklanacak banka bilançolarından kaynaklanan tedirginlik artarsa dolardaki değer kaybı daha da artabilir. Önceki gün altın fiyatları yeni bir rekor daha kırdı. Bu ay ABD Merkez Bankası FED'in faizi yarım puan (50 baz puan) daha indireceği beklentisiyle metallere gösterilen ilgi arttı ve düşük dolarla yükselen petrol fiyatlarıyla altın 900 dolarlık psikolojik sınırı aştı. Altının ons fiyatı spot piyasada dün 914 dolarla tarihin en yüksek seviyesine yükseldi. Altın fiyatları geçtiğimiz yıl yüzde 30 yükselmişti. Bu yıl daha şimdiden artış yüzde 9'u aştı. Kuşkusuz fiyatların artmasında spekülatif hareketlerin rolü var. Bir anlamda bir köpük ya da balon (bubble) yaşanıyor. Düşük faizle borçlanan, altına yatırım yaparak fiyatları daha da yukarı tırmandırıyor. Zaman zaman gelen ters yahut olumsuz haberler de bunu aksi yöne çeviremiyor. Ancak geçici satışlar yahut kâr gerçekleşmeleri sağlıyor. Kalıcı biçimde fiyatları düşüşe geçirmek için en bilinen yöntem ise faizleri artırmak. Ancak ne kısa vadede, ne de uzun vadede bu mümkün görünmüyor. Çünkü ABD'de durgunluk endişeleri sürüyor.Kimi uzmanlar ay sonunda yapılacak olan ABD faiz toplantısına kadar düşüşlerin beklenmemesi gerektiğini belirtiyor. Kimi uzmanlar da bu yükselişin bir süre daha nefessiz süreceğini düşünüyor. Altında 900 dolar psikolojik sınırı kırılmış olduğu için bize göre yükseliş daha olası. Nitekim kimi altın piyasası uzmanları yaptıkları teknik analizlerde kısa vadede ilk olarak 915, sonrasında ise 950 dolar seviyelerinin görülebileceğini belirtiyor. Ama 1000 dolara ulaşıldıktan sonra ne olur bilinmez. Balon nasıl patlar? Uzun vadede ise temel belirleyici ise ABD ekonomisindeki gelişmeler. ABD'de faiz düşüşüne ara verileceğine dair sinyaller geldikçe dolarda değer artışı başlayabilir. Bu da altın fiyatlarında 850 dolar seviyelerine dek düşüşlere neden olabilir. Ancak şimdilik petrol fiyatlarında ve üretim rafinerilerinde yaşanan olaylar ile mevsim şartlarının etkisiyle yükseliş eğiliminin devam ettiği görülüyor.Kuşkusuz her spekülatif hareketin ardında sağlam ekonomik temeller vardır. Altına olan talebin artışın etmeni ne sadece dolardaki düşüş, ne de petrol fiyatlarındaki yükseliş. Dünyada uzun süredir rezerv biriktiren ülkeler dolar dışındaki varlıklara rağbet ediyor. Bunun başını Almanya çekmişti. Şimdi Çin izliyor. Üstelik bir zamanlar inanılmaz boyutlarda satış yapan Rusya ve Güney Afrika da eskiden olduğu kadar arzda bulunmuyor. Dünyanın tüketim için en fazla talepte bulunan ülkesi Hindistan da talebini artırmış durumda. Bütün bunlar yan yana gelince, altının değeri de artıyor. Yine ciddi bir ithalatçı olan Türkiye'de fiyatlar hissedilmiyor. Çünkü dolar değer yitiriyor, TL'nin değeri ise artıyor. Ama hele bir kur düzeyi değişirse, o zaman altına el değmeyecek. Yine ABD ekonomisi! hgunes@milliyet.com.tr