Türkiye’nin 2008 yılı ihracatı 150 milyar doları bulabilir. Ancak 2009 yılında ihracat performansını etkileyen birçok yeni değişiklik oluyor. Birincisi ve başta, kurun seviyesi değişti. Kurun bu düzeylerde kalacağını beklemek kolay değil.
Ancak şu çalkantılı döneme göre yüzde 15’den daha fazla değer kazanacağı da beklenmemeli. Yani euro-dolar paritesinin 1.40 gibi bir düzeyde denge bulduğunu varsayarsak euro 1.80 YTL olur, dolar da 1.28 YTL.
İkincisi, Türkiye’de giderek belirgin hale gelen bir durgunluk yaşanıyor. Hem iç piyasaya, hem de dış piyasaya üretim yapan üreticiler ihracata daha fazla ağırlık vereceklerdir. Bu da ikinci olumlu gelişme olacaktır. Kaldı ki, başta enerji olmak üzere hızla gerileyen girdi fiyatları ihracatçıya nefes aldıracaktır. Bu ikisi fiyat ve talep yönünden ihracatçının avantaj ve fırsatını oluşturuyor.
Dolar zorlayacak
Bununla beraber, iki başka gelişme olacaktır ki, ihracatçının işini zorlaştıracaktır. Doların euro’ya karşı değer kazanması ihracatçıyı zora sokacaktır. Yine dünyada büyümenin ve talebin hızla gevşemesi ihracatçının işini çok zorlaştıracaktır. Çünkü fiyatları uygun olsa da alıcı bulamayacaktır. İhracatını bölgesel olarak ne denli çeşitlendirirse çeşitlendirsin, bundan kaçışı pek görülmemektedir.
Hele giderek ihracat içinde tekstilin liderliğini otomotiv kaptığı için küresel durgunlukta bir dayanıklı tüketim malı olan otomotiv sektörü çok sarsılacaktır. Euro’ya karşı dolar güçlendiği için hem rekabet gücü azalmaktadır, hem de toplam gelir düşmektedir.
Yüzde 67’si Avrupa’ya
Rakamlarda hata yapmamak gerek. Türkiye, ihracatının yüzde 67’sini Avrupa ülkelerine yapıyor. Karşılığında da genellikle euro alıyor. Şimdi euro düşünce bu veri de haliyle dolar bazında azalacaktır. ABD’de çok ciddi bir durgunluk bekleniyor ama Türkiye’nin ihracatının sadece yüzde 5’i Kuzey Amerika’ya.
Afrika’ya da o kadar. Ortadoğu’ya yüzde 14, diğer Asya’ya da yüzde 5. Kısacası, asıl bakılması gereken Avrupa pazarı. O pazarda daralmanın çok fazla olacağı, net bir küçülme olacağı şimdilik düşünülmüyor.
Gerek parite, gerek fiyat düşüşleriyle ortaya çıkacak olan ihracat düşüşü ise oldukça etkili olacaktır. Kurun yukarı gitmesi bunu büyük ölçüde telafi etmeye yetmeyecektir. Bu nedenle 2008 içinde 145, hatta belki de 150 milyar dolar olan ihracat 2009 yılında 113 milyar dolara düşecektir.
Peki, Türkiye’de son yıllarda hiç ihracat düşüşü yaşadık mı? Hayır. Bunun bedeli ise iç talepteki müthiş düşüş sürecinde durgunluğun daha da derinleşmesi ve dış açığın olumsuz yönde etkilenmesi olacaktır.