Gösterge Öncelikle Doğu Asya ekonomileri, başta da Çin ekonomisi büyük olasılıkla aynı hızda büyüyecek görünüyor. 3.9 trilyon dolarlık milli gelire sahip bu ülkenin yine yüzde 10, 1.3 trilyon dolarlık Hindistan ekonomisinin de yüzde 7.9 büyümesi bekleniyor. Yine 1 trilyon doları aşan Kore'nin büyüme performansının ise yüzde 5 civarında artması bekleniyor. Bölgenin frenini küçülten ekonomi ise 5 trilyon dolara yaklaşan milli geliri ile Japonya. Bu ülkede bu yıl büyümenin yüzde 2'nin altında gerçekleşmesi bekleniyor. Hâlâ dünyanın en büyük ekonomisi açık arayla ABD: 14.4 trilyon dolarla yakına yaklaşan bile yok. Almanya, Fransa ve İngiltere'nin milli gelirlerinin toplamı bile 8 trilyon dolar ediyor. Kısacası, dünya ekonomisi hakkında fikir yürütebilmek için gözlerin yine Atlantik ötesine çevrilmesi gerekiyor. Amerika'da milli gelirin 2008 yılında yüzde 1'den biraz fazla artması bekleniyor. Bu da açıkçası, oldukça düşük bir gelişme. Oysa 2007 beklentisi yüzde 2'nin de üstünde. Dünkü yazımızda da belirttiğimiz gibi Türkiye ekonomisine dar bir bakışla baktığımızda, 2008 yılında farklı özellikler göstereceğe benziyor. Bu süreç 2006 yılında başladı. Ancak 2008 yılında küresel iklimin değişmesi daha da belirginleşecek görünüyor. Kısacası, Amerikan ekonomisi endişeler doğrultusunda yavaşlayacak görünüyor. Bunun nedeni de belli; özellikle emlak kesiminde çok hızlı biçimde satış düşüşleri gerçekleşti. Bununla da kalınmadı, bir süre sonra diğer dayanıklı mal tüketimleri de yavaşladı. Doğu Asya'daki hızlı büyüme dünya ekonomisini sürüklerken, gelişmiş Batı ülkelerindeki yavaşlama buna ne denli engel olabilecek? Dünya ticaret hacmi 2006 yılında yüzde 10'dan fazla büyümüş, dünya ekonomisinin de yüzde 5.3 büyümesine elvermişti. 2007 yılında ise dünya ticaretinin yüzde 7.1, ekonomisinin ise yüzde 5.1 büyümesi bekleniyor. ABD ekonomisindeki gelişmeler ve bunun küresel etkileri nedeniyle dünya ekonomisindeki büyümenin 2008 yılında yüzde 4.6'ya düşmesi, ancak dünya ticaretinin yüzde 8 büyümesi bekleniyor. Fakat unutmayalım, dünya ticareti dolar bazında hesaplanıyor. Oysa ticaretin bir kısmı euro olarak yapılıyor. Düşen dolar, aynı bazda hesaplanan ticaret rakamlarının da şişmesine neden oluyor. Emlak piyasası tetikledi Son aylarda sürekli ABD'deki emlak piyasasıyla ilgilenilse de önemli bir konu da gıda fiyatlarındaki hızlı yükseliş. Asya'daki tüketim desenlerinin değişmesi sonucu gıda fiyatları sürekli yükseliyor. Özellikle Dünya Tahıl Konseyi Ukrayna'daki düşük üretim ve Arjantin ile Avustralya'da yaşanan kuraklık nedeniyle buğdaydaki fiyat artışlarının süreceğini belirtiyor. Çünkü bu yıl üretimin 607 m. tonu geçeceği beklenmiyor. Petrol fiyatlarının da eski düzeylerine inmesi beklenmiyor. En iyimser tahminler bile 70 doların üstünde. Talep sürekli güçlü arz ise sınırlı kalıyor. Böylesi bir yapı da küresel büyümeye bir engel daha yaratıyor. 2008 bu anlamda yavaşlayan bir dünya ekonomisi anlamına geliyor. Ancak bu aşamada ABD'deki başkanlık seçimler bu konuda bir değişiklik yaratır mı, bilemiyoruz. İktidara geleceği belli olan Demokratlar belki zamanla ekonomide canlılık sağlayabilir. Ama bu daha çok 2009'da etkili olur. Demek ki, Çin gaza basarken, ABD ve Avrupa ekonomileri bu yıl vites küçültecek. hgunes@milliyet.com.tr Gıda fiyatlarındaki yükselme