Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gösterge Geçenlerde de yazdık; bir sağlam yol da tahminleri yapıp tarih vermemek. Ama bizden şimdi 2008 tahmini bekleniyor. Önümüzdeki yıl ekonominin nasıl olacağını tahmin etmek daha zor olsa da, nasıl olmayacağını tahmin etmek daha kolay. Ama bunun da bir anlamı yok. Çünkü, belirttiğimiz gibi bizden bu yılın nasıl geçeceği sorgulanıyor.Kabalama tahminleri yapalım. Birincisi bu yıl büyüme ilk defa daha düşük gerçekleşecek gibi görünüyor. 2008 yılında büyüme daha da düşecektir. Hatırlayalım, 2004 yılında büyüme yüzde 9,9'du. 2005'te yüzde 7,6 oldu. Sonra 2006'da yüzde 6'ya düştü. Olasılıkla da 2007'de yüzde 5'e yakın bir rakam olacak. Önümüzdeki yıl yüzde 4 olursa bundan memnun olmalıyız. Kısacası, ekonomide büyüme performansı giderek düşecek gibi görünüyor. Ancak bunun birçok sosyal ve siyasal sonuçları olacaktır. Yeni bir yıla giriyoruz. Her insan geleceğini merak eder. Ekonomistlerden de beklenen hep geleceği öngörmektir. Ama bu son derece netameli bir iştir. Doğru tahminler pek akılda kalmaz ama yanlışlığınız hatırlanır ve hemen yüzünüze vurulur. Belki de en doğrusu kimileri gibi varsayımlara dayanarak tahmin yapmak ya da tahminleri yuvarlamaktır. Birincisi, işsizlik oranı yükselmeye başlayacak ve bu, en önemli toplumsal rahatsızlığı daha da azdıracaktır. Hükümet uzun zamandır çok rahattı. Bu rahat artık bozulacak gibi görünüyor. Siyasal olarak da işleri zorlaşacaktır. Kaldı ki, büyüme oranı düşünce birçokları dış açığın küçüleceğini, makul bir düzeye geleceğini sanıyor. Oysa aksine önümüzdeki dış açık büyüyecek. Hem de rekor bir düzeyde. Kısacası, 2008 kriz sonrası hem büyümenin düştüğü hem de dış açığın beraberce büyüdüğü ilk yıl olacak. Öte yandan, bütçe performansı konusunda endişeler bulunuyor. 2008 yılında büyüme performansı düşecek olduğuna göre sadece sosyal ve siyasal rahatsızlık ortaya çıkmayacaktır. Aynı zamanda da kamu maliyesinde sıkıntılar baş gösterecektir. Ekonomik faaliyetler yavaşlayınca KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerin tahsilatı düşecek, hele bu arada bazı özelleştirmeler de (bugün olduğu gibi) aksarsa bütçe açığı kontrol edilemeyecektir. Özetle, 2008 geçmişteki yıllardan değişik bir yıl olacağa benziyor. Eskiyi arayacağız Ancak karamsar olmaya da gerek yok. Kriz filan da beklenmemeli. Oralardan çok ama çok uzaklardayız. Küresel bir deprem (dalga bile yetmez) olmadıkça Türkiye ekonomisinde önemli bir hasar ortaya çıkmaz. Gerek oldukça düzelmiş borç dinamikleri, gerek esnek kur, gerekse yüklü döviz rezervleri, nihayet geçmişe göre özenle sürdürülen kamu disiplini bir krizi uzak olasılık gösteriyor. Nihayet ekonomide yavaşlama ile birlikte enflasyon konusunda da 2008 gerek 2007'den, ama özellikle 2006'dan daha olumlu bir yıl olarak görünüyor. Bize kalırsa her şey olumlu giderse 2008 yılında ilk defa yüzde 4'lük hedefe yaklaşılabilir. Bu da Türkiye ekonomisi için son derece önemlidir. Hatta yüzde 2-3 gibi bir enflasyon oranı ekonomi için yararlıdır.Dış dünyada ne olabilir? İşte işin en nazik yanı da orası. Çünkü artık bir filin üstüne binmiş küçük hayvan gibiyiz. Ne yapsa aynısını biz hissediyoruz. Filden inmek olası değil. O zaman filin üstündeki hayvana değil de file bakmak daha doğru. Yarınki yazımızda fili değerlendireceğiz. Mutlu yıllar. hgunes@milliyet.com.tr Kriz söz konusu değil