Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Arjantin'in Türkiye ile ne dış ticareti, ne turizm ilişkisi, ne de sermaye hareketi alışverişi vardı. Zaman ve gerçekler benim yanıldığımı gösterdi. Her iki ülke de benzer risklere sahip göründüğünden beraberce düşünülüyordu. Yani yatırımcının bu iki ülkeden birine tekrar ilgi göstermesi için sorunları aşmasına ya da küresel likidite gelişmelerine bağlıydı. 2001'de Arjantin'de de, Türkiye'de de bankacılık sistemi çökmüştü. Kamu mali disiplini çok bozuktu. Ciddi ölçekte dövize talep oluşmuştu. 2001 mali krizi olduğunda tüm küresel piyasalar Türkiye'ye Arjantin'le eşleştirerek bakıyordu. Hiç unutmuyorum, o tarihte bulaşma (contagion) olgusunun olabilmesi için ülkeler arasında güçlü ekonomik ya da finansal bağ olması gerektiğini yazmıştım. Yani, bana göre, Arjantin ile Türkiye ilişkisi kurulması yanlıştı. Son zamanlarda ise Türkiye'ye Güney Afrika ile eşleştirilerek bakılıyor. Her iki ülkede de cari açığın milli gelir içindeki payı bir hayli yüksek düzeye gelmiş bulunuyor. Bu da ortak bir kırılganlık yaratıyor. Ancak Türkiye'de cari açık 2007 yılında bir sorun yaratmayacağa benziyor. Nedenleri sayalım: Birincisi, 2007 yılında cari işlemler açığı olasılıkla daha düşük olacak. Petrol fiyatları yüzde 30 kadar düştü. 135 milyar dolara tırmanan ithalat içinde en az 25 milyar dolarla enerjinin payı yüzde 20. Diğer bir deyimle, 2007'de ithalat 8 milyar dolar azalabilir. İkincisi, büyümedeki yavaşlamaya bağlı olarak da ithalatın düşmesi beklenmeli. Kaldı ki, 2006 yılında bile yatırım ithalatı 2005 yılına göre (20 milyar dolar) çok az yükseldi (22 milyar dolar kadar). 2007 yılında büyümenin biraz daha gevşek geçmesi halinde bu yeniden 20 milyar dolara düşebilir. Üçüncüsü, biraz euro-dolar paritesine, biraz kura, biraz da düşen iç talebe bağlı olarak ihracatta kıpırdanma olacak görünüyor. Bu da cari açık üzerinde belli bir rahatlık sağlayabilir. 2007'de cari açık bela olmayacak Potansiyel RJ Tahmini (milyon$) (milyon$)Özelleştirme ve TMSF satışları 13.790 7.938Birleşme ve devralma 12.846 8.041Sıfırdan yabancı yatırımı 2.941 2.572Diğer 4.750 1.500Toplam 34.326 20.050 Yatırım kuruluşu Raymond James 2007 yılı için 34 milyar doları aşan bir doğrudan yabancı yatırım potansiyeli görüyor. Ancak RJ 20 milyar dolar kadar bir giriş hesaplıyor. Demek ki, 2007 yılında 25 milyar dolarlık bir dış açık oluşsa, bunun yüzde 80'i doğrudan yabancı sermayeyle finanse edilebilecek. Diğer bir deyimle, cari açık denen hastalık, önümüzdeki yıl, başımıza bela açmayacak. Dış krediler ve sıcak para da bu açığın gerisini tamamlayacak. En azından görünenler bunlar. DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE O zaman sorun ya da risk kuşkusuz sıcak paranın çıkma olasılığında bulunuyor. İçeride 60 milyar dolardan fazla sıcak para var. Bunun küçük bir kısmı bile çıkmaya kalkarsa ortalık dağılabilir. Ama sıcak para da ancak siyasal istikrarı bozabilecek bir gelişmede çıkmaya kalkabilir. Mesela cumhurbaşkanlığı seçimlerinde. Ancak ilginçtir, yabancılar da Erdoğan'ın adaylığını bir risk unsuru olarak algılamıyor. Beşer şaşar. Arjantin örneğinde de biz şaşmıştık. Hele bir gerginlikler çıksın görürüz. Erdoğan'ın bu konuyu ertelemesi, gergin mali piyasalarla Çankaya'ya çıkmasının zorlaşacağındandır. hgunes@milliyet.com.tr Siyasal riskler