Talebin beklenen düzeye gelmesi, ancak maliye politikasının da bunu desteklemesine bağlı. Bu da ya ek vergilerle ya da kamu harcamalarının azaltılmasıyla ya da her ikisiyle sağlanabilir. Son yıllarda mali disipline bakıldığında, yeterince faiz dışı fazla yaratılması kamuoyunda bir ferahlık, hatta rehavet sağlıyor. Gerçekten milli gelirin yüzde 6.5'i kadar fazlanın üç aşağı beş yukarı yakalanması son derece önemli. Ancak bunun nasıl sağlandığı da ortada. 2007 bütçesine ilişkin en önemli konu talebin ne denli frenleneceği. Malum gerek mayıs ayındaki para piyasalarında dalgalanma, gerek para politikasının sıkılmasıyla iç talepte belli bir daralma başlamış, ama bu, beklenen düzeye gelmemişti. Artan iç tüketim nedeniyle hem ithalat vergilerinin katlanması hem de KDV ve ÖTV gibi içeride tahsil edilen vergilerin artması, diğer yandan da ballı özelleştirmeler buna elverdi. Faiz dışı harcamalar da arttı ama bu daha yavaş oldu. Böylece hem faiz dışı fazla oluştu, hem de bütçe açığı daraldı. Faizlerin hızla indiği, borçlanma vadesinin uzadığı bir yapıda kamu harcamaları haliyle düşüyor. Ancak 2007 bütçesinin farklı bir konjonktürde gerçekleşeceği göz ardı edilmemeli. Bu nedenle hem bütçenin gerçekleşmesi farklılık taşıyacaktır hem de bütçenin etkilediği dengeler. 2007 seçim yılı olacak. Bu önemli siyasal gerçek kendini daha çok harcamalarda gösterebilir. (Seçim diye vergilerin kendiliğinden artması veya azalması olmaz.) Bağlanan memur zamlarının önümüzdeki yılın enflasyon oranının altında geçeceği görünüyor. Yatırımlarda bir miktar artış öngörülse de, bu, yıl içinde kesintiye uğrayabilir. Nitekim, 2006 yılında yatırımlara ayrılan ödenek 12.4 milyar YTL olmasına rağmen, bunun yıl sonunda 10.8 milyar YTL olacağı anlaşılıyor. Hadi diyelim ki, seçim diye kesinti yapmadılar, artırdılar. Bunun da vahim olmayacağı görülüyor.Bütçede parmak ısırtan en önemli taraf mal ve hizmet alımlarındaki yüzde 17'lik kesinti. Yani, enflasyonla mücadelede iç talebi frenlemek için en etkin kalem katı biçimde kullanılıyor. 2007 yılında kamu harcamalarındaki yüzde 17'lik artış özellikle transferlerden ve faiz harcamalarından kaynaklanıyor. Bütçede kaçınılmaz olarak yüksek olan tek kalem, cari transferler. Yani sosyal güvenlik kuruluşlarına yapılan ödemeler. Burada yüzde 20'ye yakın artış öngörülüyor. Keza faiz harcamaları da önümüzdeki yılda yüzde 20 oranında artıyor. Çünkü faizler ciddi ölçüde yükseldi. 2007'de farklı konjonktür Gelirlere gelince... 2006 bütçesine göre 2007 bütçesindeki artış yüzde 17. Ancak gerçekleşme tahminine göre öngörülen artış sadece yüzde 9.3. 2006 yılının aksine, bu artışın büyük ölçüde vergilerden kaynaklanması öngörülüyor. Yani artış, ya tahsilatla ya da ek vergilerle sağlanacak. Ek vergilerin hemen tahsil edilmesi doğrudan vergilerde zor. Kaldı ki, bir seçim döneminde yeni vergilerin salınması pek akıllıca değil. Dolaylı vergilerde de pek boşluk kalmadığına göre, geriye bir tek tahsilatın artması kalıyor. Maliye yetkilileri de bunun verginin tabana yayılmasıyla elde edileceğini ifade ediyor. Özetle, 2007 bütçesi aslında iç talebi frenleyici bir yapıda tasarlanmış. Ancak bu çok kolay değil. Üstelik iş tamamıyla hükümetin iradesine bağlı. Ya vergiler artmazsa... 2006 2006 T 2007 % Artış % ArtışGelirler 160.3 172.2 188.2 17.4 9.3Vergi geliri 132.2 137.6 158.2 19.7 15.0Diğer 28.1 30.4 30 6.8 -1.3Giderler 174.3 175.2 204.9 17.6 17.0Faiz dışı 128.1 129 152 18.7 17.8Personel 41 42.7 43.7 6.6 2.3Mal-hizmet alımı 17.2 18.3 15.6 -10.3 -17.3Sermaye 12.4 10.8 12.1 -2.4 12.0Cari transferler 49.1 50.8 60.9 24.0 19.9Transferler 1.8 2.6 3.6 100.0 38.5Faiz 46.2 44.2 52.9 14.5 19.7Açık 13.9 3 16.7 20.1 456.7Faiz dışı denge 32.2 43.2 36.2 12.4 -16.2FDF/GSMH 5.7 7.7 5.7 0 -26.0 hgunes@milliyet.com.tr BÜTÇE ve yüzde artışlar