Bize kalırsa dünyada bu yıl ekonomik olaylardan çok, siyasal gelişmeler önem kazanacak. 2006 yılına bakabilmek için özellikle dünyanın iki önemli güç merkezine bakmak gerekiyor. Biri malum ABD, diğeri Avrupa. 2005 yılından ayrıldık. Ve yeni bir yıla, 2006'ya kapağı attık. The Economist dergisi bu yıl 100 dolarlık dizüstü bilgisayarlarının, 20 dolarlık cep telefonlarının piyasaya çıkacağını yazıyor. Bu, dar gelirli kesimler için iyi haber. Yine bu yıl ilk defa dünyada kentlerde yaşayanların köyde yaşayanları geçeceği belirtiliyor. Özetle, dünya artık kentli oluyor. Peki, 2006 yılının en önemli gelişmeleri bunlar mı? Elbette değil. Ancak nelerin bizleri beklediğini kestirmek çok zor. 2006 yılında ABD'nin kendi içinde önemli bir siyasal değişim görünmüyor. Seçim yok. Bush başkanlıkta altıncı yılına giriyor... Ancak Bush'un politikalarında bir değişim gözlenebilir. Ortadoğu'da ABD'nin bu yıl aşamalı olarak Irak'tan askerlerini çekeceği, İran'a da doğrudan bir müdahalede bulunmayacağı görünüyor. Buna rağmen, ABD'nin bölgedeki etkisi ortadan kalkmayacaktır. ABD bazen bizzat, bazen de yakın dostları (İsrail ve Türkiye) aracılığıyla bölgedeki etkisini sürdürecektir. Dünya siyasetini belki de en çok ilgilendiren konu, Avrupa'nın geleceği. Geçen yıl yaşananlar tam bir kriz haliydi. Bazı AB ülkesi üyelerin halklarındaki Avrupa'nın geleceğine ilişkin hayal kırıklığı referandumlarda ortaya çıktı. İşsizliğin yüksek oranlarda çakılı kalması ve Avrupa'nın ortak bir politika üretememesi, bu ülkelerde güven bunalımı yaratıyor. İlginçtir, özellikle Almanya'nın parasıyla borusu öten, ortadaki bütçeden de aslan payını alan Fransızlar, AB'den çok rahatsız. Çözüm, ortak irade yaratmakta. Ancak bize kalırsa Avrupa 2006 yılında da bu iradeyi gösteremeyecek. ABD Irak'tan çekiliyor Dünyanın sorunları da ortak... İşsizlik, göçmen sorunları ve yoksulluk. Ve yine yoksulluğa bağlı türlü sağlık sorunları. Bunun dışında kanser, AIDS gibi hastalıklar. Dünyada uyuşturucu kullanımı 2006'da azaltılabilecek mi? Yahut da sigara tümden yasaklanabilecek mi? Bu konularda bu yıl da bir gelişmenin olmayacağı anlaşılıyor. İrili ufaklı kimsenin dişinin kovuğuna dokunmayan bir sürü etkinlik olsa da, dünyanın güçlü ülkelerinin bir araya gelip yoksulluğu yenmek için en azından bu ülkelerin borçlarını silebilmeleri bile gerçekleşemedi.ABD'nin arka bahçesi olan Latin Amerika'daki gelişmelere dikkat etmek gerekiyor. Venezüella, Arjantin ve Brezilya'nın, henüz tüm kıtayı sürükleyemese de, sosyal boyutlu iktidarları küresel güçlere meydan okuyor. Belki bu yayılmayacaktır. Ancak önemsemekte yarar var. Çin ve Rusya'da olağanüstü değişiklikler gözükmüyor. Aslına bakarsanız dünyanın güçlü ülkelerinde bu yıl lider değişikliği yok. Almanya Başbakanı Merkel'in iktidarda sanıldığından öte, uzlaşmacı ve becerikli bir performans sergilemesi ise çok önemli. Özellikle Avrupa'nın diğer iki önemli lideriyle (Chirac ve Blair) uyum sağlayabilmesi dikkat çekiyor. Bu da Avrupa'nın içine düştüğü bunalımdan çıkması için bir fırsat. Öte yandan, 2006, olağandışı bir gelişme olmazsa, istikrarlı gözüküyor.Bütün bu dış gelişmeler ekonomiye nasıl yansır? Yarın 2006 dünya ekonomisini değerlendireceğiz. hgunes@milliyet.com.tr Sorunlara çözüm zor