2004'ten çok umutluyuz

Mutlu yıllar.
2004'ün çok iyi bir yıl olmasını diliyoruz. Öngörüyoruz da. Siyasette ne olur, şimdiden kestirmek zor. Ama ekonominin 2003 yılına göre daha da iyi geçeceği görünüyor. Kısacası, umutluyuz.
Önce enflasyondan başlayalım. Bu yıl yüzde 18'e düşen enflasyonun yüzde 12'ye düşmesi hedefleniyor. Bizce bu gayet olası. Hatta yüzde 12'nin de altına düşerse şaşmamak gerek. Yani 2004 yılında tek haneli enflasyona iyiden iyiye yaklaşmış olacağız.
Büyüme çok önemli. 2004 yılında büyümenin üçüncü defa yüksek bir rakam olacağı görülüyor. Yüzde 5'lik bir öngörü rahatlıkla aşılabilir. Böylece milli gelir kriz sonrası yüzde 20 oranında büyümüş olur. Bu da bayağı bir aşama elbette. Kısacası, yine enflasyon düşerken büyüme olacak.
2002 ve 2003 yıllarında işsizlik hızla artmıştı. Ancak özellikle 2004 yılının ikinci yarısında istihdamda bir miktar olumlu gelişme beklenebilir. Yani işsizlik de azalacak görünüyor.
Dış denge konusunda önemli bir değişiklik beklentisi bulunmuyor. Bu yıl cari işlemler açığının 6.5 milyar dolar düzeyinde kapanacağı, gelecek yıl da üç aşağı beş yukarı aynı düzeyde kalacağı görülüyor.
İhracata gelince. Bu yıl 48 milyar dolar olan ihracatın, euronun da etkisiyle, 60 milyar dolara çıkması karşısında kimse şaşmasın. 2004'ün asıl başarısı da burada olacak. Eğer ihracatta bu rakam yakalanırsa gerçekten önemli bir sıçrama başarılmış olacak.
Kamu maliyesi bu yıl yine adeta sırat köprüsünden geçecek. 101 katrilyon olan kamu gelirlerinin bu yıl 114.5 katrilyon olması gerekiyor. Son vergi artışları ile bunun elde edilmesi gayet olası. Kamu harcamalarındaki disiplin ise hükümetin yerel seçimlerde izleyeceği iradeye bağlı. Kontrolü elden bırakmazlarsa enflasyon hızla aşağıya düşer. Borç sorunu da 2005 yılına artık sıkıntı olmaktan çıkar. Belki de Maastricht kriteri olan borcun milli gelire oranı yüzde 60'ın altına iner.
Faiz mi, borsa mı, döviz mi?
Kurun bu yıl da önemli bir gelişme göstereceğini sanmıyoruz. Zaten euronun alıp başını gitmesi yetiyor zaten. Yerel seçimler öncesinde belki bir ölçüde kurda bir gerilme olabilir, ama o da kalıcı olamayacaktır.
Borsa 2003'ün sonunda epeyi para kazandırdı. Bazıları rallinin sonuna gelindiğini düşünüyor. Oysa daha çok yolumuz var. Biz gecikmiş bir borsa toparlanması yaşadığımız kanısındayız. Yani 2004'te de borsadakiler para kazanabilir. Başka hangi yatırım aracı kaldı ki?
Faizlerdeki düşüş ise artık büyük marjda olmayabilir. Çünkü reel faizler yüzde 10'a kadar indi. İç borçlanmada sıkıntı olacağı sanılmamalı. Bankalar kredi olanağı buldukça bono portföylerini daraltabilir. Ama zaten Hazine de giderek daha az borçlanıyor.
Önemli bir konu elbette dünya ekonomisi. ABD ekonomisine ilişkin son veriler umut veriyor. Dünyada canlanma olursa içeride işler daha da kolay gelişir.
Toparlarsak 2003'ten 2004'e miras artıda. Unutmayın; mutluluğun sırrı hoşgörü ve iyimser olmakta saklı. Yani elinizde. Allah sağlık versin yeter.