2004 yılı teknik verilerle çok olumlu görünüyor. Özellikle programın iki önemli tarafı olan kamu maliyesi ile dış dengesinin sağlanması konusunda gayet olumlu bir manazara var. Kamu borcunu giderek azaltma konusunda faiz - dışı fazla hedefi tutturulmasa bile yaklaşılıyor. Bu aynı zamanda enflasyonun düşmesine neden oluyor. Çünkü iç talep sürekli sınırlı kalıyor. 2004 yılında enflasyonun yüzde 12ye hedeflenmesi gerçek önemli bir başarı. Öte yandan, farklı nedenlerle ihracat artış gösteriyor. Yani dışa açılmada da başarı gözleniyor.Ancak 2004 yılında riskler yok değil. Birincisi, yerel seçimler göz ardı edilmemeli. İlk defa iktidara gelen AKP haliyle yerel seçimleri kazanmak istiyor. Bu süreçte yok denecek düzeye düşmüş yatırımları hızlandırmak isteyebilir. Yahut da başka yöntemlerle kamu harcamalarını artırmaya yeltenebilir. Bu da belirtilen olumlu gelişmeleri aksi yönde etkiler.Yerel seçimlerin bir de sonuç kısmı var. Eğer seçimlerde AKP büyük başarı alırsa, iç siyasi gerginlikler yoğunlaşabilir. Bu bir süre için piyasalara yansır. Hem faiz, hem de kur yükselir. Bir yandan iç borçlanma, diğer yandan enflasyonu önlemede sıkıntılar baş gösterebilir. Ancak sıkıntı deyince aklımıza sadece hedeflerin tutturulmasındaki zorluk anlaşılmalı. Yoksa elbette artık krizden çok uzaktayız.Bir başka risk de terör. Kasım ayındaki terörist saldırılardan sonra aralık ayında ortalık rahatlamış görünüyor. Emniyetin iddiasına göre radikal İslamcı terörist çeteler son operasyonlarla çökertildi. Ancak, mayıs ayına yakın bir tarihte terörist saldırılar gerçekleşirse turizm büyük sekteye uğrar. Bu durumda döviz gelirleri aksar ve kur yükselir. Enflasyonist beklentiler de ters yönde etkilenir.Bankacılık sektörü de bir risk oluşturuyor. 2003 yılında faizler nomimal bazda 40 - 50 puan birden düşünce bankalar yılı olağanüstü olumlu bir havada geçirdi. Üstelik TL (euro karşısında değil ama) dolar karşısında nominal bazda değer kazandı. Ekonomik canlanmaya paralel olarak tüketici kredilerinde toparlanma gözlendi. Bütün bunlar bankaların bu yılı başarıyla atlatmalarına yaradı.Ama 2004te gelişmeler 2003 kadar olumlu olmayabilir. Çünkü faizlerdeki düşüş sınırlı kalabilir. Oysa sektörde özkaynak, özellikle de serbest özkaynak sıkıntısı sürüyor. Çünkü sığ olan mali piyasalar yeterince kar üretmiyor. Pamukbank satılamadı. Bazı bankaların durumu hala açık değil. Kısacası sistemde hala sorunlar sürüyor.Nihayet cari işlemler açığı ikinci yıl da 6 milyar dolar kadar açık verecek görünüyor. Yani iki yılda 12 - 13 milyar dolar açık verilmiş olacak. Bu da bir başka olumsuz bir gelişme.Ancak bütün bunlar riskler. Yahut da olası olumsuzluklar. Elbette hepsi oluşacak demek değil. Üstelik kimi oluşsa bile, bir krize neden olması pek olası değil. Çünkü ekonomi artık çok farklı bir konumda. Ancak gerçekçi olmak için riskleri hesaplamamızda yarar var. hgunes@milliyet.com.tr Ya hep isimserizdir ya da tamamıyla karamsar. Bir türlü arayı bulamayız. Oysa gerçek başarı iyi ve olumlu gelişmeler olurken riskleri hesapayabilmekte yatar. Çünkü risk her zaman vardır. Az, ya da çok. Yeter ki, hesaplanabilsin.