Değerli trafik dostlarım!
Trafikte her yıl on binlerce insanımız hayatını kaybediyor.
Üstelik bu sayı, otomatiğe bağlanmışçasına her yıl artıyor.
Çünkü trafik bilincimiz yetersiz.
Bu konuda belirgin bir kültüre sahip değiliz.
Ne yazık ki bu gidişatın sonu iyi değil.
Geri kalmış görüntüsüne mahkum kalacak gibiyiz.
***
Bildiklerimizi unuturken, saygılı davranışlarımızı da sürekli olumsuzlaştırmaktayız.
Direksiyon başına geçtiğimizde sanki canavarlaşıyoruz.
“Güç bende” mesajı veriyoruz sağımızdan solumuzdan gidenlere...
Basıyoruz gaza, basabildiğimiz kadar!
***
Hatalı sürücüleri ihbar edip bir kazayı önlemeyi düşünen duyarlı vatandaşlarımız neredeyse hiç kalmadı.
Cezalar, caydırıcı olmaktan son derece uzak.
Cezayı peşin ödeyenlere uygulanan indirim, adeta ödül gibi.
Sonunda ödül olan cezayı bilenler, trafikte suç işlemekten geri kalmıyor.
Oysa, herkes kendisiyle hesaplaşmalı.
Daha ileriye gidersem, trafik suçu işlemiş olurum, diyebilmeli kendi kendine.
Trafikte işlerin düzelmesi için yetkililerin, çok geniş kapsamlı çalıştaylar düzenlemesi lazım.
Kuralları biliyormuş gibi görünen sürücülere, yaptıkları hatalar ve kurallar hatırlatılmalı.
Trafik Haftası, daha etkin kutlanmalı.
Eğitim çalışmalarına ağırlık verilmeli.
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı, bu işi üstlenmeli ve gerekli denetimi yapmalı.
***
Ne var ki; trafikte bir de madalyonun ters yüzü aklımıza geliyor.
Çünkü, ülke yönetiminde trafik görüşülürken önce yıllık ceza oranlarında artış miktarı görüşülüyor!
Böylesine çok ceza alan sürücüler de cezaları ciddiye almaz oluyor, inadına trafik suçu işliyor.
Biz bunlara istediğimiz kadar canavar diyelim, bunları canavarlaştıran olguları bulmadıkça, ölümlü ve maddi hasarlı kazaları önleyemeyiz.
Eksiğimiz, trafik bilincidir.
Trafik uygulamaları veya uygulayıcılarının sadece cezayı düşünmek yerine, sürücü ve yayaları bilinçlendirmeye çalışmak, en akılcı yoldur.
