Şehir merkezine 70 kilometreye varan uzaklıkta bir beldedir, Alaçatı.
Çeşme’ye bağlı olup, il merkezi de İzmir’dir.
İsmine gelince, Alacaat’dan aldığı söylenir.
Konumunun özelliği, oksijen oranının yüksekliğiyle temiz ve sağlıklı bir yaşam ortamı içerir.
Rüzgar ile sörfün yanısıra taş evleriyle geçmişten bu günlere kalabilen taş değirmenleri ve bugün dolaşabildiğimiz dar ve taş sokaklarıyla, damla sakızlı dondurma satılan mahalleriyle eski İzmir’in geçmişten bugüne kalan tarihinden bazı alıntılardır. Anlayacağınız, Çeşme’nin Alaçatısı almış başını gidiyor?
Üstelik bir gecelik eğlence dahi, yıllarca akıllardan çıkmamacasına hatırlanabiliyor.
Genci-yaşlısı ile İstanbul ile nice şehirlerimiz ve ülkelerden gelen yaşamseverlere burada rastlamak mümkün günün her saati.
Çeşme denilince akıllara neden önce Alaçatı geliyor.
Sörf ve eğlenceyi severlerin gönül verdiklerirüzgarlı Alaçatı, yaşamın ve genç kalmanın güzelliklerini her yıl artarak sevenlerine sunuyor olsa gerek.
Üstelik; gün boyu deniz sporları ve deniz yaşamı sürerken, geceleri de bazıları için yaşanmamışlığı doyasıya yaşamaktır Alaçatı.
İnanıyorum ki, gelmiş geçmiş belediye başkanlarımızın denetim-destek ve işbirliği çerçevesindeki katkılarıyla Alaçatı, bugünlere gelmiştir. Biliyorum ki; İl Trafik komisyon Üyesi olduğum süreçte, çamlık yolda her yıl gençlerimiz, gecenin bir yarısı trafik kazalarında ölmekteydi.
Ama günümüzde, ağaçlı yolda gerekli düzenlemeler yapılmış, ölümlü kazalar engellenmiş.
Üstelik yöre halkı misafirperverliği benimserken, esnaf olmanın gereğini ve onurunu işte bu günlerde yaşamaktadır.
***
Türkiye’nin ünlüleri ve İstanbullular yine Alaçatı’da buluştu. Geceler eğlenceye yetersiz kalırken, sevindirici olan bu yaz mevsimi sürecindeölümlü hiçbir trafik kazası olmadığının belirtilmesidir.
Önümüzdeki günler içinde yaşayacağımız Kurban Bayramı süreci, trafikte birçok üzücü kaza ve can kayıplarına sebep olabileceği düşüncesiyle; Alaçatı’nın dar ve yoğun olan cadde ve sokaklarında dikkatli araç kullanmanızı öneririm.