Hasan Mert Kaya

Hasan Mert Kaya

Tüm Yazıları

Müzayedeciliği klasik basılı kataloglarla düzenlenen otel müzayedelerinden alıp internete taşıyan ve bunu da düzenli hale getiren ilk isim olan Mehmet Gacıroğlu aynı zamanda en büyük Osmanlı dönemi banknot koleksiyoneri.

Müzayedeciliği sevdiren isim: Mehmet Gacıroğlu

On parmağında on marifet olan bir isim Mehmet Gacıroğlu. Öncelikle Türkiye’nin en büyük Osmanlı dönemi banknot koleksiyonerlerinden. Kurucusu ve sahibi olduğu peramezat.com müzayede evi yine Türkiye’nin ilk internet mezatlarını düzenleyen şirket.

Müzayedeciliği sevdiren isim: Mehmet Gacıroğlu

Osmanlı Banknotlarının Muhafızı

Mehmet Gacıroğlu’nun uzun yıllar büyük emeklerle oluşturduğu Osmanlı kâğıt para koleksiyonu dünyadaki bir numaralı Osmanlı kâğıt para koleksiyonu olarak biliniyor. 2011 yılında Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlediği banknot sergisiyle koleksiyonunun zenginliğini tescilleyen Mehmet Gacıroğlu, yayınlamış olduğu Devlet-i Âliyye-i Osmaniye adlı kâğıt para kataloğu ile uluslararası üne sahip International Bank Note Society (IBNS) tarafından Yılın Kitabı Ödülü’ne lâyık görüldü. Gacıroğlu Koleksiyonu’nda Osmanlı döneminin ilk banknot örneklerinden son padişah VI.Mehmet Vahideddin’in dönemi son banknotlara uzanan ve farklı birimlerde basılan hemen tüm banknot örneklerini kapsayan bir çeşitlilik bulunuyor. Banknotların çoğu Osmanlı Devleti adına İngiltere ve Fransa’da bastırılmış.

Haberin Devamı

Müzayedeciliği sevdiren isim: Mehmet Gacıroğlu

İlginç ve Özel Müzayedeler

Mehmet Gacıroğlu’nun düzenlerken en çok heyecan duyduğu müzayedelerden biri 2017 yılında yapılan ve ünlü simaların isim ve imzalarını taşıyan para, kitap, fotoğraf ve belgelerin satışa sunulduğu açık artırma olmuş. İmzalı Efemera ve Para Müzayedesi’nde, Cem Karaca, Seda Sayan, Cüneyt Arkın, Nuri Alço, Ajda Pekkan, Münir Özkul, Barış Manço, Hulusi Kentmen başta olmak üzere pek çok sanatçının yanı sıra Sakıp Sabancı, Süleyman Seba, Mesut Yılmaz gibi tanınmış kişilerin imzaladığı 50, 100 lira ile 500, 1000, 5 bin ve 10 bin liralık banknotlara çok büyük ilgi gösterilmiş.

Müzayedeciliği sevdiren isim: Mehmet Gacıroğlu

İlk İnternet Müzayedesi

Türkiye’de koleksiyonerlik ve dolayısıyla müzayedelere olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle geride bıraktığımız pandemi sürecinde koleksiyoner sayısında hatırı sayılır bir artış yaşanmış. Kuşkusuz o dönem insanların evde kapalı halde bulunması bu sayının artmasındaki önemli nedenlerden biriydi. Ancak gerek televizyonlardaki dönem dizileri gerekse sosyal medyada oluşan tarih ve bilgi paylaşım kanalları insanlardaki geçmişe merak ve araştırma arzusunu olumlu yönde etkiledi ve dönem malzemeleri biriktiren önemli bir koleksiyoner kitlesi oluştu. Mehmet Gacıroğlu iki binli yıllardan itibaren başladığı müzeyedeciliği o yılların klasik basılı kataloglarla düzenlenen otel müzayedelerinden alıp internete taşıyan ve bunu da düzenli hale getiren ilk isim. Çalışmalarını çağdaş Türk sanatını ve Osmanlı dönemi el sanatlarını dünyada yaygınlaştırmak ve Türk sanatseverler ile buluşturmak amacıyla 2010 yılında kurduğu Pera Mezat Müzayedecilik firması ile kurumsal hale getirmiş. Osmanlı ve Avrupa antikalarının yer aldığı, buna ek olarak alanında uzman olduğu nümismatik (madeni ve kâğıt para, madalya, jeton, objeler ve efemera) ve çeşitli koleksiyonlara sahip bir sanat ve antika galerisi halen hizmet vermeye devam ediyor. Mehmet Gacıroğlu Türk resim ve hat sanatını da dünyaya tanıtarak kültürler arası köprü oluşturmayı kendine görev edinerek belirli aralıklarla uluslararası müzayedeler de düzenliyor. İnternet ve sosyal medya hesapları üzerinden düzenlenen müzayedeler ise haftanın yedi gününe yayılarak belirli başlıklar altında sürüyor. 

Haberin Devamı

Efemeranın Hafızası

Haberin Devamı

Mehmet Gacıroğlu’nun koleksiyonerlik dünyasına en büyük armağanı uzun bir dönem yayınladığı Efemera Dergisi oldu. Efemera kavramının ne olduğu ve önemi üzerine alanında bir ilk olan dergi hem yeni koleksiyonerlerin ortaya çıkmasına hem de mevcut koleksiyonerlerin alanlarında bilgilerinin artmasına önemli katkılar sağladı. Bu sayede özellikle posta, jeton, fotoğraf, eğitim tarihi gibi alanlarla ilgilenen önemli koleksiyonlar oluştu. Tüm bu koleksiyonların oluşmasına hatırı sayılır katkılar sağlayan Mehmet Gacıroğlu bu alanlarda Türkiye’de bir hafıza ve dönem malzemelerine dayanan görsel bir belleğin oluşmasını, ait oldukları dönemlerin sessiz birer tanığı olan ama erbabına çok şey söyleyen bu belgelerin korunmasına da aracı oldu.

Unutulmayan Bir Anı

Mehmet Gacıroğlu benim çok sevdiğim ve çok da saygı duyduğum bir ağabeyim. 2017 yılında oldukça yoğun mesaimin olduğu bir gün bana telefon açmış ve “müsaitsen akşam benimle Erbil’e gelir misin?” diye sormuştu. Neden gidiyoruz diye sormadan kabul etmiştim çünkü işin ucunda mutlaka güzel bir efemera zenginliği göreceğimizi düşünmüştüm. Telefon konuşmasını takiben ilk uçakla soluğu Erbil’de

almıştık. Kuzey Irak’ın oldukça karışık olduğu, Musul’da İşid’in bulunduğu bir zaman dilimiydi. Kent merkezine vardıktan ve bir süre dinlendikten sonra Erbil’den bizi almaya gelen bir araçla tekrar yola çıktık. Açıkçası nereye ve hangi istikamete doğru gittiğimize bilmeden gecenin karanlığında ilerliyorduk. Yol üzerindeki tabelalar ise Musul’u işaret ediyordu. Giderek yaklaşıyorduk, 60, 50, 40, 30 km… Tabi bu durum bizde ciddi endişelere yol açtı. Ancak 10 km kala yolumuz değişti ve birbiri ardında yükselen dağların olduğu toprak bir yola girdik. Orada da bir saate yakın yol aldık ve sonunda varacağımız yere ulaştık. Burası bir dağ köyüydü ve oldukça yüksek bir rakımdaydı.

Müzayedeciliği sevdiren isim: Mehmet Gacıroğlu

Son derece sıcak bir konukseverlikle karşılandık, mükellef bir yemek ikramı da olunca sakinleştik. Ardından bu kadar yolu gelmemize değecek muhteşem bir efemera koleksiyonu sonunda karşımıza çıktı. Irak’taki Osmanlı dönemi posta tarihine ışık tutan pullar, posta zarfları ve siyah beyaz dönem fotoğraflarıyla dolu bir bilgi hazinesini keşfe daldık.

Müzayedeciliği sevdiren isim: Mehmet Gacıroğlu

İstanbul’da Türkiye’nin Müzayede Merkezi

Mehmet Gacıroğlu’nun uzun yıllardır amaçladığı ve uygulama projesini de hazırlamış olduğu en önemli hedefi İstanbul’da 360 derece hizmet verecek bir müzayede merkezinin kurulması. Günümüzde Fransa, Avusturya ve İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde bu alanda cazibe merkezi olan oluşumlar mevcut ve bu merkezler yurtdışından da önemli sayıda koleksiyoneri, bu işin ticaretini yapan müzayede firmalarını kendine çekiyor. Bu merkezlerin etrafında dönen iş akışlarıyla da ciddi ölçeklerde bir ekonomi oluşuyor. Türkiye efemera ve koleksiyonerlik açısından son derece zengin ve çok değerli bir potansiyele sahip olsa da ne yazık ki konunun ilgili taraflarını bir araya getiren bir merkez yok. Malzeme girişinden, satış ve kargolanmasına, depo ve saklama alanlarından, sabit satış tezgah ve dükkanlarına uzanan, otopark, güvenlik ve ulaşım sorunu olmayan böyle bir merkezin İstanbul’da kurulması çok büyük bir ihtiyacın da karşılanmasını sağlayacak.