Erkek egemen sektörlerden olan teknolojide kadın sayısının artırılması için çalışılıyor. Teknolojide Kadın Derneği Başkanı Zehra Öney, “‘Teknoloji erkek işidir’ algısının artık geride kalması gerekiyor. Kadınların bu alanda var olmasını teşvik etmeliyiz” dedi
'Teknoloji erkek işidir’, ‘kadınlar teknolojiden ne anlar’, ‘fen, matematiğe kadınların yeteneği yok’… Erkek egemen bir sektör olan teknolojide bu tarz algılar hala varlığını sürdürüyor. Zaten Türkiye’de 245 bin çalışanın bulunduğu sektörde çalışanların sadece yüzde 9.9’u kadın. Bu oranın artırılması için çalışılıyor. Teknolojide kadın erkek eşitliği için kurulan derneklerden biri de Teknolojide Kadın Derneği (Wtech). Başkanı Zehra Öney de sektörde uzun yıllardır çalışan önemli görevlerde bulunmuş bir isim. Öney’le, 8 Mart Kadınlar Günü öncesinde sektördeki kadınların son durumunu konuştuk.
Sadece % 9’u kadın
Kadın çalışan oranında son durum nedir?
Dünyada iş gücünün yüzde 46’sını oluşturan kadınlar, teknoloji sektöründeki istihdamın sadece yüzde 25’ini oluşturuyor. Honeypot’un 2018’de yaptığı çalışmaya göre, Türkiye’de teknolojide 245 bin çalışan insan var ve bu sayının sadece yüzde 9.91’ini kadınlar oluşturuyor. TÜİK rakamları da bunu doğruluyor. AB İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre de 2018’de kadınların istihdama katılım oranı yüzde 29.4 oldu. Yönetici konumunda çalışanların ise sadece yüzde 14.7’si kadın. Kadın yönetici oranında 34 Avrupa ülkesi içinde sondan ikinci sıradaki Türkiye yüzde 21.9 oranı ile yer alıyor. Bu oranlar yeterli değil. Çalışabilir kadın nüfusunun yüzde 29’u işgücü piyasasındayken genç kadınlarda hem işgücüne katılım hem de istihdam oranı daha düşük.
Bu oran nasıl daha artırılır?
Kadınların yetkinliklerinin sektöre uygun olarak geliştirilmesi ve iş dünyasına kazandırılması ile bu sayı artabilir. Bu anlamda sektörün ihtiyaç duyduğu temel beceri ve yetkinliklerinin analiz edilip bunlar üzerine kadınların desteklenmesi önemli. Biz dernek olarak eğitimlerimizde ihtiyaç duyulan teknik becerilere odaklanarak fırsat ve cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışıyoruz. ‘Teknoloji erkek işidir’ algısının artık geride kalması gerekiyor. Kadınların bu alanda var olmasını teşvik etmeliyiz. Farkındalığı artıran projeler ve teşvik programları yapmamız gerekiyor. 2021 yılı artık kadın ve erkek rollerinin konuşulmaması gereken cinsiyetsiz bir yüzyılın en çarpıcı başlangıç noktası olmalı.
İcatların çoğunun erkekler tarafından yapılması cinsiyet eşitliğini nasıl etkiliyor?
UNESCO verilerine göre, kız öğrencilerin yaklaşık yüzde 30’u yüksek öğrenimde STEM (fen, teknoloji, mühendislik, matematik) ile ilgili alanları seçiyor. Bu oranla düşündüğümüzde yapılan buluşların erkekler tarafından geliştirilmesi normal bir durum, bu alanda yeterli sayıda kadının olmaması çalışmaları etkiliyor. Toplumda kadınların icat yapamaz, teknolojiden anlamaz gibi algıları cinsiyet eşitliğine zarar veriyor. Bu nedenle, erkeklerin icat yapması değil, bu alanda yeterli sayıda kadının yer almaması cinsiyet eşitliğini olumsuz etkiliyor.
Kadınlar çoklu görev becerisine sahip
İş hayatında kadınların artıları neler?
Teknolojik gelişim sonrasında artık iş hayatında metal yakalılardan bahsediyoruz. Metal yakalıların işgücüne dahil olması ile 160 milyon kadın önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde mevcut işlerini kaybetme riski ile karşı karşıya. Dolayısıyla biz kadınlar olarak kabiliyetlerimizi ve EQ, IQ alanındaki gücümüzü teknolojiye doğru çevirirsek bundan hem biz, kendimiz hem toplum hem de tüm dünyanın sürdürülebilirliği açısından çok önemli bir fayda çıkacaktır.
Kadınların çalışma hayatına katkısının, kadınların daha detaycı oluşu, daha çoklu görev becerisine sahip oluşu ve daha tutumlu oluşlarına bağlayabiliriz. Ayrıntılara odaklanabilme, başarılı duygusal zeka yönetimi yapabilme, yüksek liderlik yapma ve proje yönetebilme potansiyelleri, pes etmeyen özellikleri onlara çok büyük avantaj sağlıyor.
Gelir eşitsizliği var
Gelir eşitsizliği de söz konusu mu?
Evet böyle bir sorun da var. TÜBİSAD’ın araştırmasına katılan teknolojide istihdam edilen kadınların yüzde 49’unun da söylediği gibi sektörde ücret konusunda büyük bir eşitsizlik var. İşverenler, teknik alanda çalıştıracakları kişi bir kadın olunca erkeğe göre daha yetersiz olduğu önyargısı ile yaklaşıyor. Bu önyargı kadın çalışanların maaşına ve hatta işe alım oranlarına da yansıyor. Bu da kadınların mühendislik alanına yöneliminin azalmasına yol açıyor. Bu durumda işverenlerin yaklaşımındaki değişimle de kadın sayısının artması mümkün.
Genç kadınlara öneriniz ne olur?
Hızla değişen ve dijitalleşen bir dünyadayız. Kadınlarımız aile hayatından başlayarak toplumsal olarak kendilerine biçilmiş olan görevleri değiştirebileceklerini hissetmeli. Özellikle teknoloji alanında tüketici olmaktan çıkarak üretime girmek, teknolojinin üretiminde güçlenmek, uzmanlaşmak ve mutlaka teknoloji alanında çeşitliliği yaratmak adına motive olmalılar. Özellikle yazılım alanında bir yazılımcı olmak gerekmese bile, mutlaka bu alanların içerisinde kadının yer alması gerekiyor. Bu da teknik eğitimle mümkün olacaktır.
Kadınları teknolojist olmaya davet ediyorum. Teknoloji erkek işi değildir, teknoloji insan işidir. Bugüne kadar motive olmamış kadınlarımızın, teknolojist olma konusunda heyecanlanmaları, motive olmaları ve mutlaka teknolojiye kadın gücünü de sokarak bir insan çeşitliliği yaratmalarını öneriyorum.