Elektrikli scooter paylaşım girişimi Martı, pandemiye karşın büyümesini sürdürüyor. 12 il ve ilçeye açılan startup, yerli yazılım ve aksam kullanıyor. Tüm şehirlere ve sonrasında yurtdışına açılmayı hedefleyen Martı’nın kullanım ücreti de düşürüldü
Elektrikli scooter paylaşım girişimi Martı, pandemiye karşın Türkiye’de yayılmaya devam ediyor. 2019 yılında İstanbul’da faaliyete başlayan firma, Ankara, İzmir, Gaziantep, İskenderun, Bodrum, Çeşme’nin aralarında bulunduğu 12 il ve ilçeye açıldı. Martı’nın milyonlarca kullanıcısı bulunuyor.
Yazılımları yerli
Martı Kurucusu Oğuz Alper Öktem, tamamen yerli ve milli bir şirket olarak dünya geneline yayılan mikromobilite kullanımını Türkiye’ye getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Şu anda 12 şehir ve ilçedeyiz. İlk hedefimiz Türkiye’nin her yerine açılmak. Daha sonrası için de yurtdışına açılma planlarımız var” diyor. Martı’nın elektronik aksamları da Türkiye’de üretiliyor. Üzerinde kullanılan yazılımlar da Türk mühendisler tarafından geliştiriliyor.
Scooter’lar üzerinde çalışmalarının sürdüğünü aktaran Öktem, “Sahadan aldığımız geri bildirimlerle ‘Anadolu 1’i ürettik. Düzenli olarak mikromobilite konusunda farklı araçlar, farklı scooter modelleri deniyoruz” diyor.
Özel dezenfeksiyon
Öktem, pandemi sırasında tüm dünya gibi kendilerinin de zor bir sınavdan geçtiğini, yaşananların kendilerini de fazlasıyla etkilediğini dile getirdi. Pandemi öncesinde de hijyene çok önem verdiklerini kaydeden Öktem, “Kullanıcılarımızın memnuniyeti bizim için çok kıymetli. Pandemi öncesi de günlük temizlik rutinimiz vardı. Pandemi sürecinde de Martılar özel kimyasallarla dezenfekte edilirken, sahada çalışan ekip arkadaşlarımız da hijyen kurallarına uymak için özel hassasiyet gösterdi” bilgisini veriyor.
Öktem, yeni normalle ilgili de, “Yeni normalleşme sürecinde insanlar her durumdan korkar oldu. Kısmi sokağa çıkma yasakları, vatandaşların çoğunluğunun iş yerlerine gitmemesi ya da birçok işyerinin bu süreci kapalı geçirmeye devam etmesi sürüş oranlarını doğrudan etkiliyor” diye konuşuyor.
‘Fiyatları düşürdük’
Pandemi sürecinde fiyatlara zam yapmadıklarını da aktaran Öktem, “Aksine fiyatları düşürdük. İçinde bulunduğumuz sürece biz de katkıda bulunuyoruz. Biz bir startup’ız. Yatırımla büyüyoruz. Kullanım arttıkça fiyatlarımızı düşürmeye devam edeceğiz” yorumunu yapıyor. Martı’da şu anda yolculuğa başlamak 1.99 TL. Her bir dakika için 0.59 TL ücret alınıyor. 10 dakikalık yolculuk için 8 TL ödeniyor. Daha önce yolculuğa başlama fiyatı 3 TL’ydi.
Öktem, kullanıcı kitleleriyle ilgili de, “18 yaşını doldurmuş tüm vatandaşlarımız Martı kullanabiliyor. 18’den 70 yaşa kadar tüm yaş gruplarında kullanıcımız var. 78 yaşında bir kullanıcımız da sistemde bulunuyor” diyor.
Çok yatırım gerekiyor
Mikromobilite sektörü dünyada olduğu gibi ülkemizde de gelişmesini sürdürüyor. Oğuz Alper Öktem, sektörün ciddi yatırım gerektirdiğini vurgulayarak, şunları söylüyor: “Biz de pek çok startup gibi dünyanın her tarafından yatırım alıyoruz. Bu girişime başlayan bir şirket ya da kişinin şahsına ait hesaptan ayda 2 milyon dolara yakın parayı kaybedeceğini bilmesi gerekiyor. Bu işin Türkiye’de yapılması için en az 70 milyon dolar gerek. Biz düzenli yatırım alıyoruz. Bu işin anaparaya her daim gereksinimi var. Bir kere yatırım turu yaptık, tamamdır bitti diyerek ilerlenmesi mümkün değil.”
Dünyada 2018 yılında elektrikli scooter paylaşım uygulamaları yaygınlaşmaya başladı. Türkiye’de de ilk olarak Martı, 2019 yılında İstanbul’da Anadolu yakasında faaliyetlerine başladı.
Nasıl kullanılıyor?
Martı’yı kullanmak için Android, HMS ve iOS’dan ücretsiz olarak mobil uygulamasını indiriyorsunuz. Sonrasında ise harita üzerinden size yakın olan Martı’yı bularak başla seçeneğine tıklamanız gerekiyor. Bu adımdan sonra ise scooter üzerinde bulunan kodu akıllı telefonunuza okutup sürüşe başlıyorsunuz. Elektrikli scooter’lar çevreci ulaşım araçları olarak görülüyor. Araştırmalara göre dünya genelinde tüm otomobil yolculuklarının yüzde 40 kadarı 5 kilometre altı mesafeler için yapılıyor. Otomobil ile yapılan yolculuklarda harcanan yakıtın ortalamada sadece yüzde 2’si yolcuları taşımak için kullanılıyor.
Canon’dan iki yeni ‘aynasız’
Canon, EOS R serisine iki yeni model daha ekledi. EOS R5 ve EOS R6, profesyonel aynasız fotoğraf makinesi. İki model de profesyoneller için tasarlandı. EOS R5, 8K 12 bit RAW ve 120p’ye kadar 4K video çekimini doğrudan hafıza kartına kaydedebiliyor. Digic X işlemcisi sayesinde 20 kare/sn’ye kadar 45 megapiksel fotoğraf çekebiliyor. 4K 60p video, Full HD’de 120p çekim yapabilen ve 20 kare/sn’de 20.1 megapiksel fotoğraf çekebilen EOS R6 ise aynasız makineye geçiş yapan ve bu cihazlar üzerinde yeteneklerini geliştirmek isteyen amatör ve profesyonel kullanıcılara hitap ediyor. İki modelde de tam otomatik pozlama (AE) ve otomatik odaklanma (AF) takibi ve tamamen sessiz elektronik deklanşör var.