CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, kamu kuruluşlarının metro ve yol inşaatları gibi kamu yatırımlarından zarar gören esnafa, destek olmak için Meclis’e bir yasa teklifi verdi.
Ne zaman?
Geçen yıl, yani 2008 yılında..
Önceki gün de, bu teklifinin Meclis gündeme alınması için bir açıklama daha yaptı.
Yeni yasama döneminde alınır mı, alınmaz mı bilemem?
Ama doğru bir yasa önerisi olduğuna hiç şüphe yok.
Susam’ın bu teklifini sadece, İzmir’de bir türlü bitmek bilmeyen ve ne zaman da tamamlanacağı meçhul olan Üçyol-Üçkuyular metro çalışmaları..
Ya da geçen Temmuz ayında tamamlanacağı açıklanan ama o da bitmeyen Aliağa-Menderes Hafif Raylı Sistem inşaatlarından zarar gören esnaf için verdiğini düşünürseniz, olayı yanlış yorumlamış olursunuz.
İzmir Milletvekili Susam’ın amacı, Büyükşehir’in yetersizliğini belgelemek değil, zarar gören esnafın derdine çare olmaktır.
* * *
Mehmet Ali Susam, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin eski başkanıdır.
Susam’ı 2007 genel seçimlerinde Meclis’e İzmir esnafı ve sanatkarı taşımıştır. Halen de İzmir Birliği’nin “Onursal Başkanıdır...”
Nereye, hangi çarşıya giderseniz gidin Susam dediğinizde, “O bizim babamızdır” ya da “Esnafın Babasıdır” yanıtını alırsınız.
Yaşadığım için ve binlerce kez tanık olduğum için yazıyorum: İzmir’de esnafın başı ağrısa, aspirinini bile Susam’dan ister.
Tıpkı bugün Birlik Başkanı olan Zekeriya Mutlu’dan istedikleri gibi.
Kamu ve yerel yönetimlerin, kentlerde alt ve üst geçit, yol ve kazı inşaatları ile metro yapım çalışmalarından, ister istemez zarar gören esnaf da soluğu Susam’da almaktadır.
Bu sadece İzmir’de mi?
Hayır!..
Biz yaşamadığımız için bilmiyoruz; İstanbul, Ankara, Bursa, Kocaeli, Konya ve diğer pek çok kentte esnafın derdi, İzmir’deki gibi aynı...
CHP İzmir Milletvekili Susam, sadece İzmir’in değil, bir yasa teklifiyle Türkiye’de benzer çalışmalardan zarar gören tüm esnaf ve sanatkarın sıkıntısına “çare” olmaya çalışıyor.
* * *
Gelelim İzmir’e...
Hatay, Üçyol-Üçkuyular ile Aliağa-Menderes Hafif Raylı Sistem çalışmalarıyla zarar gören esnafın durumuna.
Kim olursa olsun, insanoğlu, her türlü sıkıntıya belli bir zaman dilimi için tahammül edebilir.
Yaşantısını, işini -gücünü, başlanıp da biteceği açıklanan tarihe göre planlar.
İzmir’de durum böyle değil.
İki projenin de ucu açık..
Eminim ki Başkan Aziz Kocaoğlu bile ne zaman biteceğini kesin olarak bilmiyor.
Belli ki iki projede mahkemelik olacak. Yargı süreci ne zaman bitecek, yeniden işe ne zaman başlanacak, kestirmek güç.
Bu güzergahlarda işyerleri bulunan esnaf perişan durumda. Ötesinde yok olmak üzere.
Geçenlerde biri kapıma dayandı. Hatay Askeri Hastane’nin çevresinde tekstil ürünleri satan işyeri varmış.
“Üç yılı aşkın süredir iş güç kalmadı. Siftah bile yapmadan dükkan kapatıyoruz. Sonumuzun ne olacağını da bilmiyoruz” dedikten sonra ekledi:
“Büyükşehir bir de cezalı tabela vergisi için geçen gün dükkanıma memur gönderince, yemin ediyorum, al şu silahı daya kafana vur kendini dedim..”
Uzatmak istemiyorum; Büyükşehir, yaptığı çalışma ve neden olduğu gecikmelerden dolayı, Hatay İnönü Caddesi esnafına daha sıcak bakmak zorunda.
Ne bileyim, tabela bedellerini Meclis kararıyla ertelemek bunlardan sadece biri olabilir.
Ama bir şeyler yapılması şart..
Lütfen elinizi biraz çabuk tutun, çünkü olayın boyutları “siyasileşmeye” doğru gidiyor.