ÜNLÜ şair Eşref, şayet yaşasaydı, adım gibi eminim Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na bir mektup yazar şöyle derdi:
“Ey üstat, zamanında, eksik olmasınlar benim adımı Çankaya’dan başlayıp, ta Alsancak Tekel Meydanı’na (Vahap Özaltay) kadar uzayan bir bulvara verdiler.
Ama ben bu kilometrelerce uzunluğundaki caddeye baktığımda utanıyorum.
Lütfen benim adımı kaldırın!...”
Haklısın Şair Eşref Amca!...
Ben de olsam aynı şeyi yapardım.
Çünkü; İzmir’in merkezi ile kuzey ve doğu bölgelerinin tüm toplu ulaşım yükünü çeken bir anacadde olan Şair Eşref Bulvarı, bugün rezalet durumda..
* * *
Büyükşehir Belediyesi, bu bulvarda sözde ulaşımı kolaylaştırmak için 2009 Aralık’ta çalışmalara başladı.
Hatırlayın; “Yağmurda-çamurda, tam da seçim öncesi bu yapılır mı” demiştik.
Aralık - Ocak - Şubat - Mart - Nisan - Mayıs..
Tam altı ay geçti, ne kaldırımları bitirilebildi, ne de ‘kuş’ a çevrilen yol düzenlenebildi.
Yeteneksizlik mi, beceriksizlik mi, vurdumduymazlık mı, ne desem bilemiyorum...
İnanın ben bile ne zaman bitirilebileceğini kestiremiyorum...
Büyükşehir’in tüm işlerinde olduğu gibi dua ediyorum:
İnşallah birkaç ay içinde(!..)
* * *
Kesinlikle katılmıyorum...
Bu şehirde dünyaya gözlerini açmış ve büyümüş bir kişi olarak, Şair Eşref Bulvarı’nın üzerinde yer alan her yıl ağustos ayında İzmir Enternasyonel Fuarı’nın açılışının yapıldığı Lozan Meydanı ile az ötesindeki Montrö Meydanı’nı geri istiyorum...
Duyuyor musunuz beyler; İzmir’in küçük de olsa bu iki “simge” meydanını küçülte küçülte yok ettiniz.
Gerekçenizin trafik akışını hızlandırmak olduğunu biliyorum...
Yol mühendisi değilim...
Ulaşım planlama uzmanı hiç değilim...
Ancak, Şair Eşref Bulvarı’nda trafik sıkışıklığını gidermek istiyorsanız, Lozan ve Montrö meydanlarını yok etmek yerine, önce ikişer şeritli gidiş-gelişli yolda kesin “park yasağı” uygulamak zorundasınız.
Saat başı 200-300 otobüsün seyir halinde olduğu bu cadde, yolcu indirip-bindirmek için durağa yanaşan araçlardan zaten tıkanıyor(!..)
Bir de daracık yola araç park edildiğinde, trafik de ulaşım da tam kilitleniyor...
Çankaya ile Montrö Meydanı arasını hiç saymıyorum.
Bu güzergahta zaten her şey “Allah”a kalmış durumda..
* * *
Beyler, İzmir gibi megapol kentlerde işlerin düzenli yürümesinin tek şartı, disiplindir...
Keyfiyet, isteyenin istediği yerde durması, kalkması, aracının dörtlülerini yakıp bırakıp çekip gitmesiyle ne trafik olur, ne de ulaşım!..
Merak ediyorum;
Bu kentte görevli bu kadar trafik polisi ve Büyükşehir’in ulaşımdan sorumlu çalışanları nerede, ne iş yapıyorlar!.. Bu şehirde yaşayan bir yurttaş olarak, bir bilenden duymak ve dinlemek istiyorum..