KABAK Atatürk Stadyumu’ndan sorumlu müdür Hasan Yeşil’in başında patladı.
Gençlik ve Spor İzmir İl Müdürü Sabri Sadıklar, Milliyet EGE’de “Yakışmadı” başlıklı yazımı haklı ama biraz “ağır” bulmuş.
Bense “az bile” diyorum.
Çünkü maçı izleyen 50 binin üzerinde futbolseverler o kadar dertli, o kadar sıkıntı çekmişler ki, ne telefonlarım susmak bildi, ne de gönderilen elektronik postaların sonu geldi.
Maç öncesi son 48 saattir telefonları kapalı olan ve nedense kimsenin bir türlü ulaşamadığı Sabri Sadıklar ise dün Ankara’dan aradı.
“Kırık koltukları görünce içim sızladı” dedi.
Son olarak Atatürk’te oynanan Karşıyaka-Manisaspor maçında stadın büyük hasar gördüğünü, kırılan koltukların derhal değiştirilmesi ve temizliğinin yapılması için talimat verdiğini anlatan Sadıklar’ın sözleri şöyle:
“UNIVERSIADE gibi uluslararası bir organizasyonu başarıyla yapmış bir kişi ve ekip olarak, böylesine önemli bir finalde yaşananlar için ben futbolseverlerden özür diliyorum. Bir görev ihmali olduğu kesin.
Sabah (dün) Milliyet Ege’yi okuduktan sonra Ankara’dan talimat vererek, Atatürk Stadı Müdürümüzü görevinden aldım. Çünkü suçlu...”
* * *
Atatürk’te yaşanan rezaletin ve çekilen sıkıntının tek sorumlusunun Stat Amiri Hasan Yeşil olduğu görüşünde değilim. Bir kişi ne yapabilir ki?
Zihniyetin değişmesi gerekiyor.
Zaten İstanbullular İzmir’e gelip oynamak istemiyorlar.
Burada Futbol Federasyonu Başkanımız Mahmut Özgener’ in de, finali İzmir’e almakla “pişman” edildiği görüşündeyim. İstanbullular zaten “Öküz altında buzağı arıyor”, bir bahane bulmaya çalışıyorlar.
Biz de buna rezil bir statda maç oynatarak çanak tutuyoruz.
* * *
Yaşananlar öyle geçiştirilecek gibi değil.
Bakın gelen yüzlerce elektronik postadan birini sizlere okutmak istiyorum:
“Sayın ilgisiz ilgililer...
BJK-FB Fortis Türkiye Kupası final maçına gittim. Sizin yönetiminizdeki iğrenç stadı ve tribünleri gördüm. Kapılar yetersiz, daracık kapılardan geçerken her an izdiham nedeniyle bir felaket yaşanması ihtimali çok yüksek.
Işıklar yanmıyor, insanlar önünü görmeden karanlıkta düşe kalka merdivenlerden iniyor.
Tuvaletler yetersiz, insanlar tuvaletlerini yerlere yapıyor, üzerine basıp geçiyor. Çağdışı, insanlık dışı bir tesis işletiyorsunuz. Sizlere yazıklar olsun! Aldığınız maaşlara yazık!
Yöneticileriniz saçını boyatacağına, önce tesisi boyatıp temizletsin.
Temizlik yok, insanlık yok, can güvenliği ve emniyeti yok.
Yok... Yok... Yok... Sadece ilgisiz yöneticileriniz var. Siz hiç Mersinli tarafındaki kale arkası tribünü gördünüz mü? Hiç bu tribün tarafından maça girip çıktınız mı?
Bu devirde böyle bir tesis işlettiğiniz için size yuh olsun.
Sedat Etunç...”
* * *
Sedat Ertunç’un yazdığı bu satırlar, inanın en hafifi...
Daha neler yazmamış ki maça giden futbolseverler. Meslek etiği açısından, bunları ne yayınlayabiliyor, ne de alıntı yapabiliyorum.
Yazılanların tümü gerçek ve doğru.
Önümüzde bir 19 Mayıs törenleri var. Burada, Atatürk’te yapılacak.
İnşallah aynı sıkıntılar Gençlik ve Spor Bayramı’nda da yaşanmaz.