İZMİR Metrosu, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun enyumuşak karnı.
Olmadı, bitirilemedi, hizmete açılamadı.
Aziz Bey, seçime gidilirken bu konuda rakiplerinin yaptığı, yapacağı tüm eleştirilere açık olmak zorunda.
Çünkü kim ne derse haklı, Aziz Bey ise haksız.
* * *
İzmir’deki yerel seçimin ağır topları, CHP, AK Parti ve MHP Büyükşehir adayları Aziz Kocaoğlu, Taha Aksoy ve Müsavat Dervişoğlu, İzmir Ticaret Odası’nda bir araya geldiler.
Nasıl bir İzmir düşündüklerini anlattılar.
Tartışmanın odak noktası metroydu.
Taha Aksoy ve Müsavat Dervişoğlu, haklı olarak yüklendiler.
Yumuşak karın dedik ya; onlar da farkındalar Aziz Bey’in metro yarasını deşip kanattılar.
Çünkü dünyanın neresinde olursa olsun, parası pulu olan bir yerel yönetimin 4 yılı aşkın bir sürede 5.5 kilometrelik bir metroyu bitirememesinin mantıklı bir açıklaması olamaz.
Beceriksizlik diyeceğim; elim varmıyor.
Bürokratlar diyeceğim; gönlüm elvermiyor.
Ama bir “sıkıntı” nın olduğu kesin ve birileri “suçlu!”
* * *
Seçimle gelen başkanların, halka karşı hizmet ve sosyal sorumlulukları vardır.
Doğrusu Kocaoğlu’nun, bu konuda “Metro büyük hayalimdi ama bitmedi. Şimdi ağlayıp da gözlerimden mi olayım” söylemini yadırgadım.
Nedenine gelince...
Başkanın o masmavi gözlerinden olmasını kimse istemez.
Ağlamak da kendisine yakışmaz.
Ama ihmali olanı gözlerinden yoksun bırakmak, gerekirse bağırta, bağırta ağlatmak da görevi olmalı...
* * *
Metro bitmedi; suçlu kim?
Bana göre ne yüklenici firma Bozoğlu suçlu, ne de Aziz Kocaoğlu...
Tek suçlu, Üçyol-Üçkuyular arasındaki metro hattının fizibilitesini yapan ya da yapanlardır.
Kimse bu adam ya da firma; bacaklarından Konak Meydanı’ndaki saat kulesine asmak lazım.
Gecikmenin, metronun yetişmemesinin tek nedeni, yanlış olmasa bile hatalı hazırlanan fizibilite raporu ve buna dayandırılarak yapılan projelerdir.
Çünkü metro tünellerinin geçeceği Poligon Hıfzıssıhha - İslam Enstitüsü Kavşağı’nın zemin etüdleri yanlış değerlendirilmiştir.
Bu hatta zemin, Poligon Deresi’nin asırlar boyu taşıdığı alüvyon; balçık-kil ve ince taneli malzemelerin kum ve çakılla karışmasının oluşturduğu yığınla geçilmez durumdadır.
Oysa burada yapılması gereken bu hattın yer üstünden, aç - kapa ile geçilmesiydi.
Yeraltına inilince bu gerçek fark edildi.
Yüklenici firma Bozoğlu’nun hazırladığı, bu hatalı fizibiliteyi düzeltecek ve sorunu aşacak revize plan ve projeleri, ihale “anahtar teslim” yapıldığı için kabul edilemedi.
Ve metro da bu nedenle süresinde bitirilemedi.
Kocaoğlu, “Ne yapayım, bitmedi, şimdi ağlayıp da gözlerimden mi olayım” diyeceğine, çıkıp İzmir halkına bu “gerçeği” anlatmalıydı.
Yakışan da buydu.
