AZİZ Kocaoğlu, önümüzdeki 5 yıllık süreçte, ilçe belediye başkanlarıyla nasıl bir ilişki içinde olacak, nasıl bir yol izleyecek; üç aşağı-beş yukarı belli gibi...
Peki nasıl?
Mesafeli...
Yasalarla çizilen çerçeve içinde...
Ve en önemlisi...
Sev beni seveyim seni... Say beni sayayım seni...
Yani;
Herkes haddini bilecek...
Seçildiği koltuğun sorumluluklarını yerine getirecek.
Büyükşehir’e sormadan bilgi vermeden boyundan büyük işlere kalkışmayacak.
Ben ne dersem o olacak!..
Aksi?
Kendi eden, kendi bulur; çöp toplamaktan başka hiç bir iş yapamaz!..
* * *
Aziz Bey, ilçelerle “ilişkisi” nin bu doğrultuda olacağının ilk sinyallerini geçen hafta verdi.
Buca, Gaziemir, Güzelbahçe’den, daha ilk günden, “borcumuz çok, paramız yok” feryatları yükselince, noktayı koydu:
“Herkes ayağını yorganına göre uzatsın. Hesabını-kitabını iyi yapsın. Borç veremem. Bende de para yok!..”
Ekledi:
“Karşıyaka Mavişehir’e planladığımız Kültür Sarayı’ndan bile gerekirse vazgeçeceğiz. Paramız yok. Piyasalar her geçen gün kötüye gidiyor. Sadece ihalesini yaptığımız projelere ödenek verebileceğiz..”
* * *
Geçen gün Çankaya’daydı.
1360, Tulumba Sokak’ta...
İzmir Elbiseciler ve Benzerleri Odası Başkanı Mehmet Ulu’nun dükkanının önünde, çevredeki esnafla çay içti.
Çarşı esnafı, sokağa döşenen “kilit taş”lardan dert yandı.
Yağmurda suyun toprak altına gitmediğinden, birikip göl olmasından yakınıldı.
Bir esnaf, “Acaba” dedi; “İlgilenip, bir çaresini bulur musunuz?”
Kocaoğlu’nun yanıtı net oldu:
“Bu sokağı kim yaptı?”
Konak Belediyesi dendi.
“Konak Belediyesi hemen şuranızda.
Başkanı kim, Hakan Tartan.
Bana değil Hakan Bey’e gidin derdinizi anlatın, çareyi o bulsun...”
Birkaç esnaf Tartan ile diyalog kuramamaktan yakınır gibi oldu; “Hani siz de CHP’li o da CHP’li. Aynı partidensiniz. Sizi dinler. Siz söyleseniz” demeye kalmadan Kocaoğlu sert bir tonla kestirip attı:
“Bakın.. Herkesin yetki sınırı farklı. Aynı parti, başka parti bırakın bunları. Hizmetin partisi olmaz. Bu sokakta yetki Hakan Tartan’ın. Benim yetki sınırlarımda değil.
Ben bugün onun yetki sınırlarına müdahale etsem, yarın o da benim işime karışmaya kalkar. Buna izin vermem. Gidin kendisini bulun, sorununuzu anlatın..”
* * *
Kocaoğlu, belli ki önündeki süreçte, ilçe belediye başkanlarına “pek yumuşak” davranmayacak.
Vurdumduymaz hiç olmayacak...
Haksız da değil..
Adaylık sürecinde çoğu Aziz Bey’in istediği isimler değildi.
Birilerinin genel merkeze dikte ettirdiği kişilerdi.
Başkan Kocaoğlu, seçimlerde çok ama çok çalıştı. Kazandı.
Genel Başkan Deniz Baykal da farkında ve aynı görüşte.
Aydın’da Kocaoğlu’nu kürsüden tüm seçilmiş belediye başkanlarına örnek gösterip, “Ege’nin İzmir’in Ağabeyi” ilan etti.
Bu iş böyle beyler...
Ya bu deveyi güdeceksiniz...
Ya da;
Bu diyardan gideceksiniz!..