FENERBAHÇE-Beşiktaş İzmir’e geliyor. 13 Mayıs Çarşamba, Atatürk Stadyumu’nda Türkiye Fortis Kupası finalini oynayacaklar.
En son 2006’da...
Yine İzmir’de, yine Atatürk’te bir Fenerbahçe-Beşiktaş finalini seyretmiştim.
Fener’i 3-2 yenen Beşiktaş, kupayı müzesine götürmüştü.
Aradan üç yıl geçti. Turkcell Süper Ligi’nin bu iki “dev”ini İzmir’de konuk edeceğiz.
* * *
Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’e borçluyuz.
Çünkü; Süper Lig’de takımı olmayan, bu nedenle Bank Asya, ikinci ve üçüncü ligin heyecanı ile yetinmek zorunda kalan İzmirli futbolseverlere söz vermiş, “Final İzmir’de...” demişti.
Sözünü tuttu..
Sivas’ta finale kalsaydı, değişmeyecekti.
Bakmayın siz işin bu kadar kolay olduğuna...
İstanbul, Ankara, Kayseri, Bursa, Antalya, Konya...
Hepsi bu “final”in peşindeydi.
Aracılar, hatırlar konuldu, siyasi baskılar yapıldı.
Mahmut Başkan, aslanlar gibi direndi.
“İzmir olacak” dedi, geri adım atmadı.
Onun yüreğindeki takım; Altay, benimki ise Göztepe’dir.
Sahada “ezeli rakibiz” ama dışarıda “çok iyi iki dost...”
13 Mayıs’taki kupa finali için İzmir’e yaptığı bu “jest”ten sonra, gönlümün “tahtına” da oturmayı da hak etti.
Tabii, kabul ederse...
* * *
Fener-Beşiktaş finali deyip geçmeyin.
Futbol bugün artık adeta “para basan makine” gibi...
Bu tip finallerin oynandığı her kentte, maç öncesi ve sonrasında; iki-üç gün herkesin cebi doluyor.
Oteller, restoranlar, barlar, kafeler, taksiciler, hediyelik eşya satanlar... Ekleyin ekleyebildiğiniz kadar...
Deyim yerindeyse, “Esnafın yüzü gülecek...”
Hele bu ekonomik krizde yaşanan durgunlukta, Fener-Beşiktaş maçı İzmir’e “ilaç” olacak, ilaç...
* * *
2006’daki Beşiktaş-Fenerbahçe finalini Atatürk’te 50 bin kişi izlemişti. Bir o kadar futbolsever de, kafe ve restoranları doldurdu.
İzmir’de 11 Şubat 2009’da Milli Takımımızın Fildişi Sahilleri ile yaptığı özel maçın biletli seyirci sayısı 38 bin.
13 Mayıs’ta Atatürk’te garanti veririm yine 50-55 bin kişi olur.
Ve göreceksiniz bunların çoğu, İstanbul’dan ve Ege’deki illerden İzmir’e akın edecekler.
Yiyecekler, içecekler, gezecekler, alışverip yapıp geri dönecekler.
Ve dışarıdan gelenler bir de İzmir’in ne kadar modern ve insanlarının ne kadar “hoşgörülü” olduğuna bir kez daha tanık olacaklar.
Çünkü bizim Fenerlilerimiz de, Beşiktaşlılarımız da, üzerilerinde takımlarının formaları, ellerinde bayrakları, Kordon’da, Güzelyalı’da, Karşıyaka’da, Bornova’da...
Kısacası İzmir’in her yerinde maçı yan yana kavgasız-gürültüsüz, vurdusuz-kırdısız seyredecek kadar “olgun” insanlardır.
Ve eminim futbol ve yeşil sahalardaki “anarşiyi” haklı olarak dillerine dolayan ünlü spor yazarları ve televizyon yorumcularının bu maçtan sonra İzmir’e olan hayranlıkları bir kez daha artacaktır.
Görecekler... Göstereceğiz...
