DÜN;
Bu başkanla, bu Bayraklı’da, beş yıl, “çok zor” diyen bendim.
Bugün;
Tam tersine yazacak olan yine benim.
Ne değişti?
Ben değişmedim.
Ama belli ki ya birileri değişmiş..
Ya da birşeyler değişmiş!..
* * *
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ ile İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu’nun odasındayız.
Bembeyaz bıyıkları ve Kulalılar’a has lehçesiyle Karabağ ile sohbet ediyoruz.
Yok, yok!..
Sanırım, karşılıklı olarak, kibarca ve medenice hesaplaşıyoruz.
Hasan Karabağ ile anlaşamadığımız, daha doğrusu kendisini eleştirdiğim üç konu vardı.
Tek tek ele aldık.
“Seçimlerde tek başıma bırakıldım” demişti.
Yani, Bayraklı’da seçimi tek başıma kazandım demeye getirdi.
“Kimse yardım etmedi, aslanlar gibi çalıştım, koşturdum ve ipi göğüsledim” diye dert yanmıştı.
Ben de “Hasan Bey; CHP’ye, Aziz Kocaoğlu’na haksızlık ediyorsunuz.
O zaman bağımsız aday olsaydınız da görseydik; bakalım kazanabilecek miydiniz” diye sormuş...
“Kocaoğlu benim bildiğim sadece yedi kez Bayraklı’ya geldi, çalıştı, kapı kapı dolaştı. Haksızlık ediyorsunuz. Keramet sadece sizde değil” diye yazmıştım.
Karabağ “yalnız bırakıldım” kelimelerininin Kocaoğlu için olmadığını söyledi.
Kocaoğlu’nun seçim sürecinde vakit ayırabildiği kadar Bayraklı’ya geldiğini ve seçimin kazanılmasında da önemli payı olduğunu anlattı. Şöyle dedi:
“Benim sözüm Kocaoğlu’na değil. Yalnız bırakıldım derken Bayraklı’ya bir tek milletvekilinin dahi uğramadığını söylemek istedim.
Seçim, ekip ile kazanılır. Yanımda bir tek CHP’ li milletvekili bile yoktu. Arada bir laf olsun diye uğradılar o kadar.
Çünkü kazanabileceğime inanmıyorlardı. Ben, ‘Kazanacağım’ demiştim. Arkadaşlarımla çalıştık başardık.
Kocaoğlu benim ağabeyimdir. O benim siyaseten örnek aldığım bir büyüğümdür.
Göreceksiniz bu dönem Kocaoğlu’nun ‘sağ kolu’ olacağım. O benim İzmir’de ‘bir numaram’dır.
Ben de onun ‘iki numarası’ olacağım.
Hamdi Bey, siz de göreceksiniz. Çok başarılı bir belediye başkanı olacağım.
İlk görev sürem tamamlandığında (İzmir’in en başarılı ilçe belediye başkanı) diye yazacaksınız.
Göreceksiniz.”
* * *
Ve geldik en önemli konuya.
Karşıyaka, Bayraklı arasındaki mal ve personel paylaşımına.
Bu sorun o kadar büyüdü ki, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ile Karabağ’ın arası iyice bozuldu.
Karabağ, “Cevat Durak bizi aldattı” diyor.
Bayraklı’nın, yeni ilçe olma kararı ile sınırları çizilirken, Karşıyaka nüfusunun yüzde 43’ünü almış.
Bornova dan da üç mahalle Bayraklı’ya bağlanmış.
Karabağ’ın Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır’la bir sorunu yok.
Eski Bornova, bugün ise Bayraklı ilçesine bağlanan bu mahallelere tüm hizmetleri, hala Bornova Belediyesi götürüyor.
Çöpünü topluyor, temizliğini, onarımını yapıyor.
Bunun karşılığında da Bayraklı Belediyesi’n den de beş kuruş talep etmiyor.
Ya Karşıyaka?
Sormayın.
Hasan Karabağ, Durak’tan çok şikâyetçi.
“Araç dağıtımı yapıldı. Bana Karşıyaka’dan çöp kamyonları, kamyonet ve binek araçlar gönderdiler.
Hepsi kullanılamaz, iş görmez durumda.
Sayın Durak, belediyesinin hurdaya çıkacak tüm araçlarını bana postalamış.
Ben ne yaptım?
Bilirkişi istedim. Araçlar için rapor düzenlediler.
Karşıyaka’nın verdiği araçların yüzde 80’i çalışamaz durumda.
Çıkıp bu raporu Valimize vereceğim.
Hakkımı arayacağım.
Böyle bir şey olur mu?
Biz düşman mıyız?
Benim zaten başımı sokacağım, oturacağım bir yerim yok. Bir de bunlarla uğraşıyorum. Bu bana yapılmamalıydı.
Bu siyaseten de parti suçu değil mi?