BAS bas bağırıyorum...
“Büyükşehir Beilediyesi’nde bir komisyon kararıyla kent kart ihalesini kazanan firmaya yılda ESHOT’un cebinden 10 milyon lira ‘kıyak’ yaptınız” diyorum..
Ne ESHOT’tan, ne de Büyükşehir Belediyesi’nden “çıt” yok, “çıttttttttt..”
Büyükşehir’de ESHOT’tan sorumlu kişi, Genel Sekreter Yardımcısı Gül Şener.
Gül Hanım’ı iki gündür arıyorum. Telefonlarıma çıkmadığı gibi, geri de dönmedi.
Dün sabah öğrendim ki, acil izne ayrılmış (!..)
Cep telefonundan ulaşmak istedim ama, yetkililer vermediler.
Doğru mu, yanlış mı bilmem; Gül Şener hanım, ayrılırken, “Bu konuda Başkan Çin’den dönünceye kadar ne konuşacağım, ne de açıklama yapacağım. Başkanı bekliyorum” diye veda etmiş.
* * *
Konu zaten, o izne ayrılmış, o bunu söylemiş değil.
İzmir’de toplu ulaşımda kullanılan kent kart komisyon ücreti 0.8’den 1.3’e yükseltildi mi, yükseltilmedi mi?
Hayır diyorsanız, yazılı açıklama bekliyorum..
Evet diyorsanız;
Niçin böyle bir karar aldınız?.
Yirmi yıl aradan sonra özel bir şirkete neden böyle bir “kıyak” yapmaya ihtiyaç duydunuz?
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bu karardan haberi var mı?
İstediğim yanıtlar bu kadar basit ve anlaşılır!..
Çünkü söz konusu olan bir kalem oynatmakla yılda 10 milyon liranın ESHOT’un kasasından alınıp, özel bir şirketin cebine konulmasıdır. Bu 10 milyon lira İzmir’in, İzmirlilerindir..
ESHOT ya da bu kurumdan sorumlu genel sekreter yardımcısının parası değildir..
* * *
ESHOT’un yıllık 10 milyon lirasını başkalarının cebine koyan komisyon, skandal sayılabilecek bir karar daha almış.
Yirmi yıl boyunca otobüse binen her İzmirli’nin ödediği paralar toplanıp, ESHOT ve Büyükşehir Belediye Başkanı’nın tercih ettiği bir bankaya yatırılıyormuş.
Komisyon bu maddeyi değiştirip şöyle bir karar almış:
ESHOT’un günlük tüm hasılatı, kent kart şirketinin uygun göreceği bir bankaya yatırılacaktır.
Böyle bir “iş bilmezlik”, böyle bir “kıyak karar” alınılabilir mi?
Bugün tüm bankalar, kurum ve kuruluşların maaşlarının bankaya yatırılması karşılığı inanılmaz promosyonlar veriyorlar.
Hele koskoca İzmir’in toplu ulaşımdan elde ettiği geliri, anlaştığınız bir bankaya yatırsanız, size neler vermezler ki?
Otomobiller, bilgisayarlar, cep telefonları, daha aklınıza ne gelir ya da neyiniz eksikse banka göbek ata ata karşılar.
Soruyorum; karşılamaz mı?
İyi de ESHOT elindeki böyle bir “silahı” niçin “altın tepsi” içinde özel bir şirkete ikram ediyor?
Bu şirket ESHOT’un babasının oğlu mu?
* * *
Bakın beyler, bu “kıyak” lar yetmezmiş gibi Salı günü yapılacak “durak ihalesi” ile ilgili olarak da kulağıma hoş şeyler gelmiyor.
Bir örnek: Eskiden İzmir’de durak ve billboard ihalesini kazanan firma, ESHOT’un istediği yere durak diker ve bunun yapım bedellini yani maliyetini de karşılarmış.
Şimdi duyuyorum ki, ESHOT bu yükü ihaleyi kazanan özel şirketin üzerinden alıp kendi karşılayacakmış (!..)
Olacak iş mi bu?
Bunun gibi, ESHOT’un aleyhine, ihaleyi kazanacak olan firmanın lehine “kıyak” denebilecek değişiklikler var.
Ne oluyor böyle beyler?
İzmir’de devlet malı “deniz” oldu da biz mi farkında değiliz?