O TÜRKİYE’NİN en kıdemli Emniyet Müdürü...
Bir yerde teşkilatın ağabeyi...
İstanbul Emniyet Müdürü iken Osmaniye’ye vali yapılan Celalettin Cerrah bile, “ağabey” diye hitap ediyor.
Tam 26 yıldır fiili olarak Emniyet Müdürü.
Neredeyse görev yapmadığı bölge, il kalmamış...
Ve hep sorunlu illere tayini çıkmış. Düzeltsin, o ilde asayişi sağlasın diye..
Nerede sorun var; gönderin Çapkın’ı...
Kötü mü?
Mesleki açıdan baktığınızda onur ve gurur verici
Üstelik de bunca yıl, bunca il de emniyet müdürlüğü yap ve isminin üzerinde küçük de olsa bir “leke” olmasın..
Bu bence daha da büyük bir başarı.
* * *
Polise pek işim düşmez. Birkaç ricam tabii ki olmuştur. Bunlar da “yasal” olmayan istek değil, genellikle “yardım” amaçlıdır.
Zaten aksi olsaydı, “Emniyet Müdürü” gibi “Emniyet Müdürü” olan Hüseyin Bey ile aynı masada oturup çay-kahve içmek ya da sohbet etmek olanağını bulamazdım.
Hüseyin Çapkın, bizi, İzmir’i bırakıyor.
İstanbul’a tayini kesinleşti.
Hamdi Türkmen olarak, bir İzmirli olarak üzgün, onu İstanbul’a gönderenlere kızgın ve kırgınım (!..)
Ama, bu kadar düzgün, bu kadar efendi ve mesleğinde bu kadar başarılı ve geçmişi bu kadar temiz bir polis müdürünün, bu meslekte “büyük ödül” ya da “büyük terfi” olarak nitelendirilen İstanbul’a Emniyet Müdürü yapılmasına en az onun kadar seviniyorum.
Çünkü hakkı olduğuna inanıyorum..
* * *
İstanbullular; gözünüz aydın...
Çok başarılı bir emniyet müdürünüz olacak.
Biz İzmirliler, Çapkın göreve geldiğinden bu yana geçen üç yıldır, evimizde, sokakta, eğlencede, çarşıda, pazarda çoluk-çocuk huzur içinde yaşıyoruz.
Bu ortamı bize Hüseyin Bey ve arkadaşları, bir “ekip” olarak yarattılar ve alıştırdılar.
Bu kent üç yıl öncesi sokaklarında kap - kaçtan yaşanmaz haldeydi. İnsanlar soygun ve hırsızlıktan evlerini bırakıp bir yere gidemez durumdaydılar.
İşlenen suç oranı o denli artmıştı ki, karakollarda istatistiki bilgi bile tutulamaz polis görev yapamaz hale gelmişti.
En önemlisi de polisin yarattığı boşluk, bir takım “kabadayı” ve yüreği beş para etmez “çapulcular” tarafından doldurulmaya başlanmıştı.
“İnsan, rahat ve huzura çabuk alışır, yaşadıklarını unuturmuş” derler...
Biz de bugün böyle olduk..
Ama gelin bu süreci bir de İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’a sorun...
O, hiç şikayetçi olmadı...
Çünkü görevi, İzmir’de var oluş ve o koltukta oturmasının nedeni buydu.
Sistemi kurdu, takipçisi oldu. Taviz hiç vermedi. Teşkilattaki “çürük” leri ayıkladı. Yakın çalışma arkadaşlarını “cımbızla” seçti.
Belki kızanı çok oldu ama, arkasına hiç bakmadı.
Başarıyı yakaladı ve İzmir’i Türkiye’nin en huzurlu kenti yaptı.
* * *
Hüseyin Çapkın, 60 yaş, yani emeklilik sınırında. 20 ayı var.
Sınırlı bir görev süresi için mi İstanbul’a gönderiliyor, diye düşünebilirsiniz?
Sanmıyorum..
Çünkü bunun da çözümü var. 60 yaş dolduğunda bir günlüğüne dahi olsa “vali” olarak atanıp, ertesi gün tekrar emniyet müdürü olabiliyor ve 65 yaşına kadar bu görevi yapabiliyorsunuz.
İstanbul’u “adam etmek” için, Çapkın’ın böyle bir “formülle” en az 5-6 yıl orada görev yapacağını sanıyorum.
Bu tamamen binim kişisel görüşüm ama zaten böyle de olmalı..
* * *
İnanıyorum; Hüseyin Çapkın İstanbul’da da çok başarılı olacaktır.
Peki İzmir ne olacak? Kim gelecek?
İzmir, herkesin Emniyet Müdürü olmak istediği bir il.
Hele Hüseyin Çapkın’dan sonra, düzenli, sistemi oturtulmuş bir polis teşkilatını devralıp çalışmak çok daha cazip bir görev.
Büyük olasılıkla Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, Çapkın’dan boşalan koltuğa oturacak.
Ercüment Bey, İzmirli.. Anne ve babası Narlıdere’de yaşıyor.
Adana Emniyet Müdürü Arif Akkale ve Diyarbakır Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya’nın da İzmir için adları geçiyor.
Ama İzmir için, Ankara’da çok başarılı görev yapan Ercüment Yılmaz’ın en isabetli ve en doğru seçim olacağına inanıyorum.