Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BUCA Belediye Başkanı Ercan Tatı ile yanılmıyorsam üç kez karşılaştık.
İlki Buca Birlik Otel’de, seçimlerden önceydi.
Masamıza CHP İzmir Milletvekili M. Ali Susam ile tanışmak üzere yanında oğlu ile geldi.
Aday olduktan sonra Esnaf ve Sanatkarlar Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu’yu ziyaretinde ikinci, seçildikten sonra kendisini tebrik için makamına gittiğimizde de üçüncü kez gördüm.
Tatı, Buca’da CHP’yi, çok uzun yıllar sonra yerel yönetimde iktidara taşıyan bir siyasetçi olarak herkes gibi benim için de önemliydi.
Başkan Tatı, başarılı olmalı, olmak zorundaydı.
İlk verdiği izlenim, genç ve vizyon sahibi, özel sektörden gelen bir yönetici olarak da cesur ve atak, işbilir bir kişiydi.
Şahsen, “Buca tam aradığı belediye başkanını seçti” diyordum.
Keşke öyle olsaydı..
İzmir’de seçilen belediye başkanları ilk 100 günlerini doldurdular.
Şöyle geriye baktığımızda, en çok umut vaat edenlerden biri olan Ercan Tatı, bu sürede en çok tartışılan başkan oldu.
*   *    *
Seçildiğinin haftasıydı. Makamında, Buca Belediyesi’ni Cemil Şeboy’dan çok ama çok borçlu aldığından yakınıyor, borç miktarını anlata anlata bitiremiyordu.
Kimine göre 18, kimine göre 20, kimine göre de 25-30 milyon (eski parayla trilyon) liraydı.
Olabilir...
Bu durumda olan sadece Buca değil ki?
Aliağa, Bergama, Kemalpaşa, Gaziemir farklı mı?
Karşıyaka, Narlıdere, Güzelbahçe, Konak’ın hiç mi borcu yok.
Bayındır, Tire, Ödemiş, Seferihisar, Karaburun, Torbalı, para diye inlemiyor mu?
Başarısızlığı ve beceriksizliği, geçmişi suçlayarak örtmeye çalışmak, kolaycılıktır, yeteneksizliğin de daniskasıdır (!)
Hiç unutmuyorum; “Ne yapacaksınız” diye sormuştum..
Projelerinden, hayallerinden bahsetti, Buca’ya kazandıracağı vizyonu bir kahve içimi kadar zaman diliminde anlattı.
Hepsi boş çıktı, boş...
*   *    *
Ercan Tatı’nın Buca’daki ilk icraatlarından biri Cemil Şeboy’un özene-bezene yaptırdığı yepyeni makam odasını yıkıp, yeni baştan yapmak oldu (!..)
Herkese, ‘25-30 milyon lira borçla belediyeyi devraldım, beş kuruş param yok’ diye yakınacaksın, sonra da kalkıp 70-80 bin lira harcayıp “makam odası” yapacaksın..
Üstelik de ısmarlanan koltukları beğenmeyip, ikincisini ısmarlayacak kadar müsrif davranacaksın..
Adama, “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye sormazlar mı Ercan Bey?
Aslında 100 günlük icraatlarıyla ilgili Ercan Tatı’ya sorulacak o kadar soru var ki?
Olayın söylenti ve dedikodu boyutları benim işim değil.
Ama Buca’da herkes, Gölet’te cümbür-cemaat yenen yemeklerin faturalarını kimin ödediğini merak ediyor.
Buca’da herkes, İzmir’in gece yarısına kadar açık tek alışveriş merkezi Forbes Caddesi’ndeki yıkımları, çocukların büyük eğlence kaynağı olan evcil hayvan barınaklarının niçin kaldırıldığını soruyor.
Buca’da herkes CHP’li bir belediye meclis üyesinin, 100 günde  belediyeye kaç işçi aldırdığını merak ediyor.
CHP Genel Merkezi’nde, genel başkana çok yakın bir “parti büyüğü”nün, İzmir’de önümüzdeki dönemde adı milletvekili adayları arasında geçen bir işadamıyla Başkan Tatı’ya bir ihale öncesi yaptığı ziyareti konuşuyor..
Buca’da 100 günde, yüzlerce icraat soruluyor, sorgulanıyor, konuşuluyor, merak ediliyor!..
Başkan’a tavsiyem şu: Durduk yerde Genel Başkan Deniz Baykal ile görüşmek için İzmir’den kalkıp ta Kars’a gitmek, ne sorunları çözmeye de ne de bu sıkıntıları kapatmaya yetmez..
Bu ve bunun gibi ziyaretler ancak o kişiyi bir kez daha aday adayı yapabilir ama seçtirtemez..
Çünkü belediye başkanlarını genel başkanlar değil, halk seçer.